YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8320
KARAR NO : 2023/1079
KARAR TARİHİ : 23.02.2023
Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ilk olarak davanın kabulüne karar verilmiş olup bir kısım davalıların ayrı ayrı istinaf taleplerinde bulunmaları üzerine İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden bir hüküm verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiştir.
Kararın, davalılardan SGK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılardan SGK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin muris babası …’ın 05.02.2017 tarihinde vefat ettiğini, murisin hayatta iken savurgan olduğunu ve mal varlığının bulunmadığını, bu nedenle murisin terekesinin borca batık olduğunu belirterek mirasın hükmen reddini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılardan YEDAŞ vekili, cevap dilekçesinde; davanın süresi geçtikten sonra açıldığını ve davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalılardan Hayat Varlık Yönetim A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
3. Davalılardan SGK vekili, cevap dilekçesinde; terekenin tespiti yönünden gerekli araştırmaların yapılması gerektiğini ve davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.06.2020 tarih ve 2019/168 Esas, 2020/131 sayılı Kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18.12.2020 tarih ve 2020/1638 Esas, 2020/2025 sayılı Kararıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile yeniden hüküm verilmek üzere dosyanın adı geçen ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince gösterilen eksik kalan hususlar ilk derece mahkemesi ile tamamlanmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı tarafın iddialarını ispatlaması gerektiğini,
2. Mahkemece yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu,
3. Aksi halde mağdur duruma düşeceklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18.11.2021 tarih ve 2021/2159 Esas, 2021/2316 sayılı Kararıyla SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı tarafın iddialarını ispatlaması gerektiğini,
2. Mahkemece yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu,
3. Aksi halde mağdur duruma düşeceklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2.1.Yasal ve atanmış mirasçılar, murisin terekesinden müteselsilen başka bir deyişle kendi malvarlıklarıyla sınırsız olarak sorumludurlar. Bu nedenle kanun koyucu, mirasçılara onların yararına olarak bu sorumluluklarını ortadan kaldırabilecek birtakım müesseseleri kanunda belirlemiş olup bunlardan biri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’ndaki mirasın hükmen reddi (hükmi ret) müessesidir. Kanun’un 605. maddesi, “(f.1) Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. (f.2) Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2.2.Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihindeki mevcut durum esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü vb. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
3. Değerlendirme
3.1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.2.Davacının murisi …’ın 05.02.2017 vefat tarihi itibariyle terekesinin aktifinin ve pasifinin belirlenmesi amacıyla ilgili kurumlara müzekkere yazılmış ve bu yazı cevaplarında murisin herhangi bir aktif mal varlığının olmadığı anlaşılmıştır. Bu tespit, dava dışı mirasçılar tarafından aynı talepli Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/419 Esas ve 2018/342 Karar sayılı dosyasında bulunan 03.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği görülmüştür.
3.3. Terekenin pasif kalemlerine bakıldığında; murisin davalılardan YEDAŞ’a 6 ayrı icra dosyasıyla toplam 8.214,02 TL; davalılardan Türk Telekominikasyon A.Ş.’ye ait 3 ayrı icra dosyasıyla toplam 3.514,83 TL; davalılardan SGK’nın 18.03.2021 tarihli yazısına göre murisin bu kuruma 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağkur Sigortalılığından kaynaklı 41.501,05 TL borcunun olduğu görülmektedir. Bununla birlikte dava dilekçesinde ilk başta davalı olarak gösterilen Garanti Bankası A.Ş’nin muristen 53.777,78 TL tutarında alacaklı olduğu, bu bankanın alacağını 07.02.2011 tarihli “Tahsili gecikmiş alacak portföyü temliki çerçeve sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile Bebek Varlık Yönetim A.Ş.’ye; Bebek Varlık Yönetim A.Ş.’nin 30.11.2013 tarihli “alacak temliki sözleşmesi” başlıklı sözleşmesiyle LBT Varlık Yönetim A.Ş.’ye devrettiği anlaşılmıştır. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 28.05.2018 tarihli ve 755314 sayılı yazısında LBT Varlık Yönetim A.Ş.’nin 16.08.2014 tarihinde Turkasset Varlık Yönetim A.Ş. altında; 17.03.2017 tarihinde ise bu şirketin bütün aktif ve pasiflerinin en son Hayat Varlık Yönetim A.Ş. devralınarak birleştiği belirtilmiştir. Nihayet, murisin terekesinde yer alan pasif kalem miktarının toplam 107.007,68 TL olduğu anlaşılmıştır.
3.4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılardan SGK vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.