YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8247
KARAR NO : 2023/726
KARAR TARİHİ : 08.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince elatmanın önlenmesi yönünden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin ecrimisile yönelik istinaf başvurusunun kesinlik sınırında kalması nedeniyle istinaf başvuru dilekçesinin reddine, davacılar vekilinin ecrimisile yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin dava konusu 127 ada 7 parsel sayılı taşınmazda 3/28, davalının 3305/4172 hissede hissedar olduklarını, davalının kendi hisse miktarını aşarak taşınmazın tamamına ağaç dikmek suretiyle taşınmaza müdahale ettiğini, taşınmazda fiili taksim bulunmadığını, davalıya …Noterliği’nden 02.06.2017 tarih ve 6150 yevmiye sayılı ihtarnamenin gönderildiğini belirterek, müvekkillerinin taşınmaz üzerindeki hisselerine yapılan elatmanın önlenmesini, taşınmazın eski hale getirilmesini, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre için şimdilik toplam 10.000,00 TL ecrimisil alacağının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacılar vekili 07.03.2019 tarihli ıslah dilekçesinde; ecrimisil alacaklarını dava dilekçesinde belirttikleri 10.000,00 TL ile birleştirerek 38.147,01 TL’ye artırdıklarını, ayrıca bu alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini, elatmanın önlenmesini, eski hale getirme bedelinin tespit edilmediğini, eski hale getirme dava değerini 1.000,00 TL olarak beyan ettiklerini, iş bu miktar üzerinden eksik harcın taraflarından tahsilinin gerektiğini ve eski hale getirme konusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların müvekkiline taşınmazı kira karşılığı kullanabileceğini söylediklerini, müvekkilinin yıllık olarak belirlenen kira bedelini karşı tarafa ödediğini, müvekkilinin taşınmaza haksız müdahalesinin bulunmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının dava konusu taşınmazdaki kullanımını davacılarla arasındaki kira sözleşmesine dayandırdığını ancak dosyaya sunduğu delillerle kira sözleşmesinin varlığının ispat edilemediği, taşınmazda fiili taksimin bulunmadığı, davalının dava konusu boş araziye ürün ekerek taşınmazı gelir getiren ve semereleri olan bir yer haline getirse de elatma tarihinde arazinin boş olduğunun tanık ve davacıların beyanları ile sabit olduğu, bu nedenle intifadan men koşulunun burada aranacağı, davacılar tarafından herhangi bir ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı, intifadan men tarihi olan 06.06.2017 ile dava tarihi olan 14.06.2017 tarihleri arasındaki 9 günlük süre için ecrimisil hesabı yapıldığı gerekçede açıklanarak, dava konusu 7 parsel sayılı taşınmaza davacıların payları oranındaki elatmanın önlenmesine, dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine, davacıların ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 285,43 TL ecrimisil bedelinin ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi olan 06.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak payları oranında davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın tarla niteliğinde hem doğal ürün veren hem de kiraya verilerek semere elde edilebilecek nitelikte olduğunu, bu nedenle intifadan men koşulu burada aranmayacağından ecrimisil bedelinin dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre için istenebileceğini, mahkeme kararının ecrimisil yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacıların müvekkilline taşınmazı kira karşılığı kullanabileceğini söylediklerini, müvekkilinin yıllık olarak belirlenen kira bedelini her yıl karşı tarafa ödediğini, müvekkilinin davacı tarafa kira bedelini ödediğine dair tanıkların keşifte dinlenildiğini, müvekkilinin kimsenin taşınmazına haksız müdahalesinin söz konusu olmadığını, davanın reddinin gerektiğini belirterek re’sen belirlenecek nedenlerle birlikte mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı vekilinin elatmanın önlenmesi yönündeki başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin ecrimisile yönelik istinaf başvurusunun kesinlik sınırında kalması nedeniyle dilekçesinin reddine, davacı vekilinin ecrimisile yönelik istinaf başvurusunun dava konusu yerin kendiliğinden ürün veren bahçe niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, burada intifadan men koşulu gerekmediği ve ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulü gerekirken kısmen kabul kararı verilmesi hatalı olduğundan kararın kaldırılmasına davacıların davasının kabulüne 7 parsele elatmanın davacıların payları oranında önlenmesine, dava konusu yerin eski hale getirilmesine, ecrimisil talebinin ıslah dilekçesi doğrultusunda 38.147,01 TL üzerinden kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak payları oranında davacılara verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1.Davacıların müvekkiline taşınmazı kira karşılığı kullanabileceklerini söylediklerini, müvekkilinin yıllık olarak belirlenen kira bedelini her yıl karşı tarafa ödediğini, müvekkilinin karşı tarafa kira ödediğine dair tanıkların keşifte dinlenildiğini,
2.Müvekkilinin haksız bir şekilde kimsenin taşınmazına müdahalede bulunmadığını,
3.Davanın reddinin gerektiğini, resen belirlenecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası,
2.Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (iş yeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 Esas, 2002/114 Karar sayılı ilamı)
3. Değerlendirme
1. Dava konusu taşınmazın tapu bilgileri incelendiğinde taşınmazın tarla niteliğinde olduğu, davalı tarafından taşınmaz üzerine ağaçlar dikilerek narenciye bahçesi haline getirildiği ve bu şekilde kullanıldığı anlaşılmıştır. Paydaşlar intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemeyecek olup dava konusu taşınmaz doğal ürün veren yerlerden olmadığı gibi intifadan men koşulunun diğer istisnaları içerisinde de bulunmamaktadır. Bu nedenle dava konusu taşınmaz ile ilgili intifadan men koşulu aranmalıdır. İlk Derece Mahkemesinin bu konudaki kararı isabetli olup Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin bu konudaki kararı doğru olmamıştır. Ancak temyiz eden davalı vekilinin intifadan men koşulu ile ilgili açıkça bir temyiz itirazı bulunmadığından kararımızda bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
2. Davalı vekili temyiz itirazlarında dava konusu taşınmazla ilgili kira ödediğine dair tanıkların keşifte dinlendiğini belirtmiş ise de, yapılan incelemede bir kısım tanıklar bu hususta hiç beyanda bulunmamış, beyanda bulunan davalı tanığı Bahadır da davalının 6-7 sene önce bir kaç defa Mehmet Selahattin’e davacının akrabası olduğu için kira bedelini ödediğini gördüğünü beyan etmiştir. Dairemizce sadece bu tanığın bizzat davacıların değil de akrabasının 6-7 sene gibi uzun bir süre önce kira bedelini aldığını beyan ettiği kira bedelinin ödenmesi konusunda dikkate alınacak bir husus olarak görülmemiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.