YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8224
KARAR NO : 2023/666
KARAR TARİHİ : 06.02.2023
Taraflar arasındaki tapu kaydındaki şerhin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın bir kısım davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, müvekkillerinin kök murisi Ahmet kızı Raziye adına kayıtlı bulunan Çekmeköy ilçesi, Ömerli Mahallesi 121 ada 4 No.lu parsel 19 ada 3 No.lu parsel ve 20 ada 15 No.lu parsellerin tapu kayıtlarına, davalılar tarafından Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 09/05/2020 tarih ve 2000/482 Esas, 435 Karar No.lu veraset ilamına istinaden dikkate alınması yönünde şerh konulduğunu, hiç bir yargı kararı olmaksızın tapu kaydına yazılan bu şerhin usulsüz olup kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, kök murisin yüz yıl kadar önce vefat ettiğini, murisler silsilesinin tapu kayıtlarında mevcut olduğunu, davalılardan …’in annesi olarak gözüken Raziye Sevinç’e ait veraset ilamının kök muris ile bir ilgisinin bulunmadığını, kök muris Raziye ile davalıların murisi Raziye Sevinç’in hiçbir akrabalık bağının bulunmadığını, kök muris Ahmet kızı Raziye’nin oğlu Ahmet’in varlığının, Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/05/1955 tarih ve 1955/54 Esas, 1955/139 Karar sayılı kararında anlaşıldığını, müvekkillerinin murislerinin kayıtlarının Ömerli’de, davalıların murisi Raziye Sevinç’in kaydının Sırapınar Köyünde olduğunu, bu nedenle bu parsellerin tapu kayıtlarına, davalılar tarafından alınmış Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/482 Esas, 435 Karar No.lu veraset ilamının dikkate alınması yönünde konulan şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; iddianın doğru olmadığını, beyanlar hanesine yazılan şerhin usul ve kanun gereği olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/482 Esas, 435 Karar No.lu ilamında görüleceği üzere müvekkillerinin Raziye Sevinç’in yasal mirasçısı olduğunu, davacıların talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların tasarrufuna engel olmayan şerhlerin terkinini talep etmekte hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Çekmeköy ilçesi, Ömerli Mah. 121 ada 4 No.lu parsel 19 ada 3 No.lu parsel ve 20 ada 15 No.lu parsellerin maliklerinden olan Ahmet kızı Raziye’nin, Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/625 Esas, 2000/573 Karar No.lu dosyasında alınan veraset ilamı gereği mirasçıları olduklarını, tapu kaydında, davalılar Hüseyin, Şerif ve Mehmet’in almış oldukları Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/482 Esas, 2000/435 Karar No.lu dosyasındaki veraset ilamının tapu kaydının beyanlar hanesinde şerh verildiğini belirterek bu şerhin terkinini talep ettiğini, tapu malikinin Ahmet kızı Raziye olduğu ve Ahmet kızı Raziye’ye ait yukarıda alınan davacıların mirasçılığını gösterir veraset ilamı ile davalıların mirasçılığını gösterir 2 adet veraset ilamı bulunduğunu, öncelikle bu iki veraset ilamındaki Ahmet kızı Raziye’ nin tapu maliki Ahmet kızı Raziye olup olmadığı ve davalıların mı yoksa davacıların mı murisi Raziye olduğunun tespiti gerektiğini, bu hususta açılmış olan İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/90 (yeni 2019/196) Esas, Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/354 Esas sayılı dosyaları bekletici mesele yapılması gerekirken aksi yönde vermiş olduğu kararın hatalı olup bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bir kısım davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım davacılar vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Tapu kütüğüne esas itibarıyla mülkiyetin veya sınırlı ayni hakların iktisabına veya bunların kaybedilmelerine ilişkin tesciller yazılır. Geniş anlamda tescil ise kütüğe yazılan her husustur. Nitekim kütük sahifesinde mülkiyet, rehin ve irtifak hakları sütunları dışında bir de “şerh” ve “beyanlar” adı altında iki sütun daha vardır. Ancak bir hususun şerh veya beyanlar sütununa yazılması taşınmazın ayni hakka ilişkin statüsünde bir değişiklik meydana getirmez.
Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolayısıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez.
TMK’nın 1009 ila 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 54 ila 66 ncı maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir. Şahsi hakların kuvvetlendirilmesini, malikin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını ve muvakkat (geçici) tescilin tapu kütüğüne yazılmasını sağlar.
Tapu kütüğüne şerh edilebilecek şahsi haklara gelince;
TMK’nın 1009 uncu maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır.
“Tasarruf yetkisinin kısıtlanmasında” başlıklı TMK’nın 1010 uncu maddesinde de aşağıdaki sebeplere dayanan tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceği belirtilmiştir;
1. Çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları,
Örneğin; ifa edilmediği takdirde sahibine, malike karşı TMK’nın 716 ncı maddesine göre cebri tescil davası açma hakkı veren şahsi haklar. Buradaki şerhin amacı üçüncü şahısların TMK’nın 1023 üncü maddesine istinaden ayni hak iktisabını önlemektir. İkinci guruptaki haklar ise taşınmazla ilgisi olmayan alacak haklarıdır. Buradaki amaç ise İİK’nın 277 nci maddesi anlamında alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazı temlik edip, bu alacakların tahsilini imkansız kılmaya yönelik olarak taşınmaz malikinin yapacağı tasarrufi işlemleri önlemektir.
2. Haciz, iflas kararı veya konkordato ile verilen süre,
Bu halde yalnızca ilgili işlemlerin taalluk ettiği nispette taşınmaz malikinin taşınmaz üzerindeki tasarruf işlemleri alacaklılara karşı geçersiz olur ve bu hususlarda TMK’nın 1023 üncü maddesi uygulanmaz.
3. Aile yurdu kurulması, art mirasçı atanması gibi şerh verilmesi kanunen öngörülen işlemler tapu kütüğüne şerh verilebilir.
Bu tür bir şerhle sonraki müktesipler kanundaki mükellefiyetlere katlanmak zorunda kalır.
3. Değerlendirme
Somut olayda; davacıların terkin istemine konu şerhin işaret ettiği mirasçılık belgesi ile davacılara ait mirasçılık belgesi arasında çelişki olup, davaya konu tapuya dayanak olarak hangi mirasçılık belgesinin esas alınması gerektiği hususunda tereddüt hasıl olduğu açıktır. Oluşan tereddütün giderilmesi için, taraflar arasında açılmış olan mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davaların sonucu bekletici mesele yapılmış iken, sonraki aşamalarda şerhin davacıların tasarrufuna engel olmadığı gerekçesiyle beklenilmesinden vazgeçilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılması gereken iş, tapu kaydına dayanak oluşturacak olan geçerli mirasçılık belgesinin tespitine ilişkin davaların sonucunun beklenilmesi ve oluşan sonuca göre eldeki davada bir karar verilmesidir. Ancak noksan araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.