Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/8171 E. 2023/803 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8171
KARAR NO : 2023/803
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’a 1999 yılında meydana gelen deprem nedeniyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından hak sahibi kabul edilerek 28 ada üzerinde bulunan FK-1 Blok 9 numaralı bağımsız bölümdeki kalıcı konutun tesis edildiğini, davalı …’ın 05.11.2001 tarihli tutanak ile konutu teslim aldığını ve müvekkili …’le davalı … arasında dava konusu taşınmaz için Düzce 3. Noterliğinde 16.09.2002 tarih ve 10608 yevmiye numarası ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin yapılan sözleşme gereği taşınmazda malik sıfatıyla zilyet olduğunu ve müvekkilinin satış bedelini davalı …’a ödediğini, ayrıca davalı …’ın müvekkilinin eşi olan dava dışı Adnan İşler’e düzenleme şeklinde genel vekaletname vererek dava konusu taşınmazı dilediği bedel ile 3. kişilere satma hakkı verdiğini, ancak davalı …’ın taşınmazı müvekkilinin haberi olmadan davalı …’ya kötü niyetli olarak tapuda satış yaptığını ve devir ettiğini belirterek davalı … üzerinde kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve müvekkilli adına tapuya tescil edilmesine, eğer söz konusu tescil mümkün değilse bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek değer üzerinden sözleşme tarihi itibariyle değişen oranlarda yasal fer’ileriyle birlikte 11.000.000 satım bedelinin 9.865,00 TL yapılan geri ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine ve sözleşme kapsamında bulunan 10.000 dolar cezai şartın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini ve ayrıca dava konusu taşınmazın imkansızlığının doğduğu tarihindeki değerinin keşif yoluyla belirlenerek davalılardan müşterek müteselsilen tahsili ile müvekkilinin taşınmaz üzerinde yapmış olduğu iyileştirmelerin bedellerinin keşif yoluyla tespit edilmesi suretiyle müvekkiline davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçisinde; zamanaşımı defi ileri sürmüş, satış vaadi sözleşmesine ilişkin tapuda şerh bulunmadığını müvekkilinin davacı ile davalı … arasındaki ilişkiyi bilmediğini, iyiniyetli olduğunu, taşınmazı yatırım için aldığını, muvaaza olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı … süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, sunduğu beyan dilekçesinde davacıya konutu devrettikten sonra davacının bankaya olan borçları ödemediği için temerrüte düştüğünü, paraya ihtiyacı olduğu için taşınmazı davalı …’ya sattığını, davalı …’nın davacı ile arasındaki ilişkiyi bilmediğini, zamanaşımının geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı …’nın tapu siciline güvenen iyiniyetli 3. kişi olduğunu, tapuda satış vaadi sözleşmesine ilişkin şerh bulunmadığından tapu iptali ve tescil talebinin reddine, … satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığı ve iyiniyetli kabul edildiği için dava konusu taşınmazın devrinin imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değeri olan 100.291,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, taşınmazın rayiç bedeline hükmedildiği için davacının 11.000,000,00 ETL satım bedelinin ve 9.865,00 TL’lik geri ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine ve yine taşınmaz üzerine davacı tarafından yapıldığı iddia olunan iyileştirmelerin değerinin tahsiline ilişkin talebinin her iki davalı yönünden ayrı ayrı reddine, davacının cezai şart talebi açısından rayiç bedele hükmedildiğinden satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan 10.000,00 dolar cezai şartın fahiş olacağı gerekçesiyle uyarlanarak 3000,00 dolar cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Amerikan Doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazı malik sıfatıyla kullanmaya başladığını, davalılar Hüseyin ile Nebahat arasında ki satışın muvaazalı olduğunu, davalıların beyanları arasında çelişki olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu beyan ve delilleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.