YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8165
KARAR NO : 2023/59
KARAR TARİHİ : 10.01.2023
MAHKEMESİ : ….Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu 2576 ada 11 parsel sayılı taşınmazı 22/02/2016 tarihinde satın aldığını, davalılar ile eski malik arasında kira sözleşmesinin bulunmadığını, davalıların eski malikin rızasına binaen boş duran taşınmazı kullandıklarını, vekil edeninin bunu öğrenmesi üzerine Bakırköy 40. Noterliğinin 16.05.2016 tarihli ve 13449 yevmiye numaralı ihbarnamesi ile davalılardan davaya konu taşınmaza yönelik haksız el atmanın önlenmesi ve toplam 2.250,00 TL ecrimisil bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, davalıların kendilerine gönderilen ihbarnameye herhangi bir cevap vermediklerini ve davaya konu taşınmazı da boşaltmadıklarını belirterek; davalıların taşınmaza el atmanın önlenmesine, 3.000,00 TL ecrimisil bedelinin satın alma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların kullanımının haklı bir nedene dayanmadığı gerekçesiyle el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; muris muvazaasına dayalı açılan davanın sonucunun beklenmesi gerekirken, bekletici mesele yapılmadığını, davaya konu taşınmazın hisseli olduğunu, üzerindeki binanın kaçak olduğunu ve bağımsız bölümlerin tapuda gözükmediğini, davacının hissesine karşılık hangi bağımsız bölümün maliki olduğunun tespit edilemediğini, davacının dava dilekçesinde hangi dönem için tazminat talebinde bulunduğunu açıklamadığını, bilirkişinin dava tarihini hesapladığını ve mahkemece kabul edildiğini, oysaki dava tarihini içine alan ecrimisil talebinin, ıslah yolu ile de olsa talep edilemeyeceğini, bilirkişi heyetinin ecrimisil hesabı yapacak uzman kuruldan oluşturulmadığını, kısmen kabul kararına göre yapılan masraflar ve özellikle davalıların yapmış olduğu masrafları da yargılama giderleri kalemlerinde hesaplanmadığını, davacının, davayı açmakta kötüniyetli olduğunu, mahkemede görülmekte olan işbu dava ile… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/192 Esas sayılı dava dosyasının aralarındaki hukuki irtibat dolayısıyla dosyaların birleştirilmesi taleplerinin reddedildiğini, müvekkillerin dava konusu taşınmazı kullanımlarının haklı bir sebebe dayandığını savunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazda davalıların hissedar olmadığı, davalıların murislerinin taşınmazı muris muvazaası ile devrettiğini iddia ettikleri, ancak davacının tapu kaydına istinaden eldeki davayı açmış olması karşısında tapu kaydına üstünlük tanınmasının gerektiği, davacıların bekletici mesele yapılmasını istedikleri davanın tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından bekletici mesele yapılmasına yer olmadığı, davalıların dava konusu taşınmazda, davacının kullanıma ayrılan yerin belirli olmadığını iddia etmiş iseler de, davalıların taşınmazda hisselerinin bulunmadığı, taşınmazı murisleri tarafından muvazaalı olarak devredilen ve davacı tarafından satın alınan hisseye istinaden kullandıklarını beyan etmeleri karşısında bu savunmalarına itibar edilemeyeceği, davalıların taşınmazı işgalinin haklı bir sebebe dayanmadığı ve bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı, hükmün fer’ilerinde usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. Hukuki Sebep
2.1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi şöyledir:
“Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.”
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu taşınmazda davacı paydaş olup davalıların mülkiyetten ve sözleşmeden kaynaklı hukuken korunmaya değer bir hakkının bulunmadığı görülmektedir.
3.Bu şekli ile el atmanın önlenmesi talebinin kabulü ve talep edilen dönem üzerinden ecrimisil isteminin kısmen kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.