Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/8111 E. 2023/486 K. 25.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8111
KARAR NO : 2023/486
KARAR TARİHİ : 25.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun miktar itibariyle kesin olduğundan istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Mahallesinde bulunan, 85 ada 38 parsel sayılı arsa vasıflı, 195,00 m2 yüzölçümlü taşınmazın maliki …’a, …Defterdarının kayyım tayin edildiği, yapılan tespit doğrultusunda davalının 30 m2’sine yol geçirmek suretiyle kullandığı, 01/01/2013-31/12/2018 tarihleri arasında kullanılan alan için 4.032,00 TL ecrimisil bedeli tespit ettirilerek ödenmesi için Belediye Başkanlığına tebliğ edilmiş olmasına rağmen ödeme yapılmadığı belirtilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 01/01/2013-31/09/2018 tarihleri arasında toplam 4.032,00 TL’nin, her dönem sonu itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; son 5 yıl için ecrimisil talep edebileceğini, İstanbul Defterdarlığınca ecrimisil istenen yer; yol, kaldırım ve yeşil alan şeklindeki mevcut fiili durumun ticari bir kullanımın bulunmadığı, kötü niyetli olmadıklarını,

Bilimsel hiç bir veri ortaya konmadan, işgal edildiği iddia edilen yerin ne zamandan beri işgal edildiği hususu da kanıtlanmamışken buna ilişkin yapılan hesaplamayı da kabul etmenin mümkün olmadığını,

Hali hazırda bile işgali söz konusu olmayan, kendi haline bırakılmış bir alanın işgal süresinin hangi gerekçe ve veri sonucu belirlendiği hususunun anlaşılamadığını,

Henüz taşınmaz fiili imar uygulamasına tabi tutulmadığı gibi taşınmaza fiilen el atılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile 2.674,25 TL’nin dönem sonu faizleri ile davalıdan tahsiline karar karar verilmiştir.

Davacı vekilinin tavzih istemi üzerine Mahkemece 3.655,85 TL’nin dönem sonu faizleri ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili dilekçesinde;
1. Kesin karar üzerine verilen usul ve yasaya aykırı ek karara itiraz ettiğini,

2. Kararın esastan da usul ve yasaya aykırı olduğunu,

3. Uygulama imar planları yürürlüğe girmeden herhangi bir uygulama yapılması da söz konusu olmayacağını,

4. Alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığını ve diğer nedenlerle hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ” İlk derece mahkemesi kararı miktar itibarıyla kesin olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 352/(1)-b maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf sebepleri ile aynı nedenlerle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341 inci maddesinin (1) No.lu bendinde, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı kanunun 341 inci maddesinin (2) No.lu bendinde ise miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 41 inci maddesi” ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmek suretiyle, söz konusu kesinlik sınırı üçbin Türk Lirasına çıkarılmış ve her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir.

Öte yandan, 6763 sayılı Kanunun 44 üncü maddesi ile 6100 sayılı HMK’ya eklenen Ek 1 inci madde 2 nci fıkra gereğince, HMK’nın 341 inci maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının uygulanmasında, hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı öngörülmüştür.

3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince 18/03/2021 tarihinde karar verilmiş olup, hüküm tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.880,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin verilen kararlar istinaf yönünden kesindir.

Mahkemece 3.655,85 TL kısmına ilişkin olarak verilen ek karar 6100 sayılı HMK’nın 341/2 nci maddesi gereğince davalı yönünden kesindir.

Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından “ilk derece mahkemesi kararı miktar itibarıyla kesin olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 352/(1)-b maddesi hükmü gereğince miktar itibari ile kesin olan ek karara karşı davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine” dair kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.