Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/7994 E. 2023/378 K. 23.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7994
KARAR NO : 2023/378
KARAR TARİHİ : 23.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile davanın tüm talepler yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili, mirasbırakan …’ın düzenlediği …. Noterliği 27.01.1997 tarih ve 2991 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin iptali mümkün olmadığı takdirde tenkis talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, vasiyetin iptali nedenlerinin gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu vasiyetnamenin düzenlediği tarihte murisin fiil ehliyetinin olmadığını, vasiyetnamenin infaz kabiliyetinin bulunmadığını, Adli Tıp Kurumundan alınan raporun hatalı olduğu, rapora yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, davalı tarafından murise baskı kurulması ile vasiyetname düzenlendiğini, tenkise yönelik bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığını, rapora karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, murisin gerçek iradesi dikkate alınmadan tenkis hesabı yapıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, tenkise yönelik hükmedilen değerin yüksek olduğunu, tenkise yönelik alınan bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların murisi …’ın vasiyetnamenin açılması dosyasında 22/10/2009 tarihli celsede hazır bulunarak vasiyetnameden haberdar olduğu, tutanakta imzasının bulunduğu, davacıların murisi …’ın vefat tarihinin ise 19/11/2010 olduğu, işbu davanın 22/06/2016 tarihinde açıldığı, TMK’nın 559 uncu maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin davacıların murisi …’ın hayatta olduğu süre içerisinde zaten dolduğu, İlk Derece Mahkemesince her ne kadar vasiyetnamenin iptali sebepleri bulunmadığından bahisle talebin reddine karar verilmiş ise de hak düşürücü süre yönünden talebin reddi gerektiği, yine davacı taraf yönünden tenkis talebinin davacıların murisinin öğrenme tarihi olan 22/10/2009 tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeni ile de reddi gerektiği, davalı vekilinini istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın tüm talepler yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarına ek olarak davaya konu vasiyetnamenin usulüne uygun olarak açılmaması nedeniyle hak düşürücü sürenin başlamadığını, vasiyetnamenin mirasçılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, davacıların murisinin vasiyetnamenin okunduğu duruşmadan sonra ağır hastalık geçirdiği ve akabinde vefat ettiği, bu nedenle mirasçılarına vasiyetnameye ilişkin bilgi veremediğini, hak düşürücü sürenin vasiyetnamenin davacılara tebliğinden itibaren başladığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Türk Medeni Kanunu’nun 559 ve 571 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.