YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7942
KARAR NO : 2023/320
KARAR TARİHİ : 19.01.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; muris …’un 24/06/2017’de vefat ettiğini, müvekkillerinin vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davada murisin … Noterliğinin 15 Mart 2013 tarih ve 9883 yevmiye No.lu vasiyetname düzenlediğini öğrendiklerini, vasiyetname düzenlenirken ilgili noterlikçe, murisin vasiyetnameyi bedensel bir özrü nedeniyle imzalayamadığı kabul edilmiş olup bu nedenle sol el baş parmak izi alındığını, vasiyetnamenin TMK’nın 535 inci maddesinde öngörülen şekil şartına göre değil de TMK’nın 534 üncü maddesinde öngörülen şekil şartına göre yapılarak hukuka aykırı düzenlendiğinden iptali gerektiğini belirterek vasiyetnamenin iptalini, şekil şartlarına aykırılık talebi kabul edilmediği takdirde vasiyetnamenin yanılma ve aldatma nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalılar vekili murisin bedensel bir özrünün bulunmadığını, davacılar vekilinin yaşlılığın verdiği ve yavaş şekilde imza atma olayını bedensel özür olarak belirtmesini kabul etmediklerini, imza yanında parmak izinin alınmasının işlemi geçersiz kılmadığını, önemli olan konunun murisin vasiyeti yapmaktaki iradesi olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu vasiyetnamenin düzenlenmesinde şekil eksikliğinden ziyade şekil fazlalığının bulunduğu, anılan durumun da vasiyetnamenin geçerliliğine etki etmeyeceği, davacı vekilince ayrıca vasiyetnamenin yanılma ve aldatma nedeniyle de iptalinin talep edilmiş ise de dava dilekçesi içeriği incelendiğinde davacı vekilince anılan istemine yönelik herhangi bir iddiadan bahsedilmediği, yalnızca dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında davaya konu vasiyetnamenin aldatma ve yanılma nedeniyle de iptalinin talep edildiği, davacı tarafın söz konusu aldatma ve yanılma nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali istemi yönünden herhangi bir maddi vakıaya yahut iddiaya yer verilmemiş olması karşısında anılan istemin de yerinde olduğunun kabulü mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili noterin vasiyet edenin vasiyetnameyi imzalayamadığını anladığında TMK 535 inci maddesindeki şekle göre vasiyetnameyi baştan sona düzenlemesi gerekirken düzenlemediğini, murisin …’de oturduğunu, … uncu Noterliğinin hasta ve yaşlı bir insanın vasiyetname yapmak üzere evinden kalkıp gidebileceği bir yer olmadığını, baştan sona lehine vasiyet yapılan davalıların kontrolü, nezareti altında yapılan vasiyetnamenin vasiyet edenin gerçek iradesinin ürünü olmadığından murisin hataya düşürülüp yanıltıldığından davanın bu bakımdan dahi kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vasiyetnamenin kanunda yazılı şekil şartlarına uygun olarak tanzim edildiği ve şekil şartlarına haiz olduğu, vasiyet edenin imzasının da vasiyetnamede bulunduğu, ilgili noterlikçe şekil şartlarına ilişkin tüm hususlar yerine getirildikten sonra vasiyetnameye ilave edilen kısmın murisin gerçek iradesine etkisi olmayacağı, davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülmeyen gerek murisin okuma yazma bilmediği, hasta olduğu, gerekse aldatma, yanılmaya yönelik iddiaları da kanıtlanamadığına göre, yerel mahkemece yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler ile bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, şekil eksikliği, yanılma aldatma hukuksal nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Uyuşmazlık çözümünde; vasiyetnamenin iptaline ilişkin olarak Türk Medeni Kanununun 557 nci maddesi esas alınmıştır.
3. Değerlendirme
İncelenen bölge adliye mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
VI. KARAR
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.