Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/7820 E. 2023/27 K. 09.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7820
KARAR NO : 2023/27
KARAR TARİHİ : 09.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile sair istinaf itirazlarının reddine, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, taraflar arasında … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/479 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açılmış olduğunu, davanın 19.02.2019 tarihli celsesinde muhdesatın aidiyeti ile ilgili dava açmak üzere süre verilmesi nedeniyle eldeki davanın açıldığını, …. adresinde ikamet edilen 28/B numaralı dairenin müvekkiline ait olduğunu, muhdesatı müvekkili ile müvekkilinin oğlunun birlikte yaptıklarını, davanın kabulü ile dava konusu yapılan muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, muhdesatın davacı …’na ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, yerel mahkeme tarafından gerekli incelemeler yapılmadan, Vergi Dairesine müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazın vergilerinin kim tarafından yatırıldığı tespit edilmeden, imar affı kapsamında başvuruların kim tarafından yapıldığı, harcın kim tarafından ödendiği tespit edilmeden, sadece dinlenen tanık beyanları esas alınarak iş bu kararın verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak, hüküm kurulurken “davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine” karar verilmesi gerekirken, mülkiyet nakline neden olacak şekilde dava konusu muhdesatın “davacıya ait olduğunun tespitine” karar verilmesinin doğru olmadığı, taşınmazın tapu bilgileri ile muhdesatın vasfının açıkça hükümde gösterilmemesinin hatalı olduğu, ayrıca dava değerinin, dava konusu toplam muhdesat bedelinde, davalı payına karşılık gelen miktar olduğu belirtilerek davalı tarafın istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü düzeltilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen nedenler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 sayılı TMK 684/1.md). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718.md). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724 ve 729 inci md) sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 sayılı HMK 106/2 inci md) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hakim tarafından da re’sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h ve 115 md.).

3. Değerlendirme
Davalı vekilinin ileri sürdüğü temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.