Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/7372 E. 2023/108 K. 11.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7372
KARAR NO : 2023/108
KARAR TARİHİ : 11.01.2023

MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, davalının müvekkilinin oğlunun boşandığı eşi olduğunu, dava konusu taşınmazın davalı ile oğlu evlendiğinde davacı tarafından kira bedeli almaksızın oturmaları için kendilerine tahsis ettiği daire olduğunu, …Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/226 Esas sayılı davasının açılması ve müvekkilinin oğlunun evden ayrılması nedeniyle davalıya evi tahliye etmesi hususunda … Noterliğinin 07.08.2019 tarih ve 11987 yevmiye no.lu ihtarnamesinin gönderilmesine rağmen evin tahliye edilmediğini, ihtarnameye verilen cevapların müvekkilini bağlamadığını, taşınmazın maliki olan müvekkilinin davalının nafaka alacağı vesair taleplerinden sorumlu olmadığını belirterek davalının söz konusu taşınmaza elatmasının önlenmesi ile taşınmazın müvekkiline teslimine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, davacının oğlu ile müvekkilinin boşanma davalarına yönelik verilen kararın henüz kesinleşmediğini, taşınmazda bulunan eşyaların müvekkili, eşi ve müşterek çocuklarının, müşterek eşyaları olduğunu, davanın yanlış kişiye yöneltildiğini, eşyaların müvekkiline teslimine ilişkin henüz karar verilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının, davacının oğlu … ile evli olduğu ve tarafların boşandıkları, davacının davalının oğlu ile evli olduğu dönemde davalı ve oğlunun bu taşınmazda oturmasına muvafakat ettiği ancak, davacı davalının evden tahliyesini istemesine rağmen davalının evde oturmaya devam ettiği, taraflar arasındaki boşanma davasında da davacının belirli süreli olarak bu dairenin tahsisine ilişkin beyanda bulunmadığı, davalıya göndermiş olduğu ihtarname ile muvafakatinin sonlandığı ancak, buna rağmen davalının davaya konu evde oturmaya devam ettiği, her ne kadar davalı taraf sözlü yargılama aşamasında taşınmazın tahliye edildiğini belirtmiş ise de davacı tarafa herhangi bir anahtar tesliminin bulunmadığı, zilyetliğin ancak anahtar teslimi ile mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, taşınmazın tahliye edildiğini, müvekkilinin taşınmazda davacının oğlu ile evli olduğu ve müşterek konut olduğu gerekçesiyle oturduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama giderlerinden de sorumlu tutulmaması gerektiğini savunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın tahliye edildiğini, müvekkilinin taşınmazda davacının oğlu ile evli olduğu ve müşterek konut olduğu gerekçesiyle bulunduğunu, davanın açılmasına davacının oğlu olan eşinin sebebiyet verdiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de hatalı olarak hesaplandığını savunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çapa bağlı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Hemen belirtilmelidir ki, mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve yasalarla gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır.
2. Eşyaya bağlı ayni haklardan olan mülkiyet hakkı herkese karşı ileri sürülebileceği gibi, hakka yönelik bir müdahale durumunda ne zaman gerçekleştiğine bakılmaksızın, ileri sürüldüğü andaki hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebileceği de kuşkusuzdur. Anılan korumanın istenmesi durumunda da hakkın kötüye kullanıldığından söz edilebilmesine hukuken olanak yoktur.

3. Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 683 üncü maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. İlk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, davalının, davacının oğlu ile evli olduğu ve tarafların boşandıkları, davacının davalı ve oğlunun taşınmazda oturmasına muvafakat ettiği, davalıya göndermiş olduğu ihtarname ile muvafakatinin sonlandığı, davalının davaya konu evde oturmaya devam ettiği, davacı tarafa anahtar tesliminin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen karar, Dairemiz ve Yargıtay uygulamalarına uygun düşmektedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.