Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/7353 E. 2023/110 K. 11.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7353
KARAR NO : 2023/110
KARAR TARİHİ : 11.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın elatmanın önlenmesi talebinin reddine, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin miras bırakanı olan, annesi … adına kayıtlı ve 1988 yılından bu yana tapu tahsis belgeli olan arsa üzerinde, 21/01/1980 tarihinde inşa olunmuş binada mevcut gayrimenkulün 3/4 hissesinin miras olarak kaldığını, …’in 1985 tarihinde vefat ettiğini, gayrimenkulde bulunan dairelerin o tarihten bu yana yaklaşık 24 yıldır, l/4 oranında paydaş olan, …’in eşi davalı … tarafından ayrı ayrı kiralanarak kullanıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve geriye dönük 10 yıla ilişkin olmak üzere şimdilik 10.000,00 TL ecrimisilin her yıl tahakkuk eden ve kademeli olarak işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili bilahare beyanlarında davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile elatmanın önlenmesi talebinin reddine, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili, dava konusu binanın yapımında davalının katkısı olmadığını, murisi olan annesince binanın yapıldığını belirterek elatmanın önlenmesi talebinin kabul edilmesi gerektiğini ve ecrimisil talebi yönünden de mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı def’inin reddi gerektiğini savunmuştur.
2.Davalı vekili, dava konusu binanın kendisince yapıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu 3363 ada, 8 parselin, 83,00 metrekare yüzölçümlü arsa vasfıyla, 29/12/2011 tarihli devir işlemiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına kayıtlı olduğu, muhdesat bilgileri kısmında “Kargir bina …’e aittir” şerhinin bulunduğu, dosya arasındaki bilgi ve belgelerden taşınmazın evveliyatında 29/11/1988 tarihli imar planı ile … Vakfı adına kayıtlı iken, 4706 sayılı Yasanın geçici 4 üncü maddesine göre 13/03/2009 tarihinde Hazineye trampa yoluyla devredilip, bilahare … ye devredildiği, taşınmazla ilgili taraflar veya davacının murisi/murisleri adına tapu tahsis belgesi ya da hak sahipliği belgesi bulunmadığı, mahkemece her ne kadar men’i müdahale talebinin reddine ve ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davaya konu yapının üzerinde bulunduğu taşınmazın dava dışı … adına kayıtlı olduğu, muhdesat bilgileri kısmında kargir binanın davalıya ait olduğuna ilişkin şerh bulunduğu, taşınmazın kaydındaki davalı lehine şerhin iptal edilmediği sürece davalı yararına üstün hak teşkil ettiği, davacı tarafça mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir talep de bulunmadığı, zemin katın kirasının rızaya dayalı olarak davacı tarafça alındığının anlaşıldığı, mahkemece davacının men’i müdahale talebinin ve ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verildiği gerekçesiyle davacı tarafın istinaf talebinin esastan reddine, davalı tarafın istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak davacının men’i müdahale ve ecrimisil taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın müvekkilinin annesinin Almanya’dan gönderdiği paralarla inşa edildiğini, gerek tanık beyanları gerekse davalı ile müvekkili arasındaki mektuplardaki yazışmalardan binanın Selime Keskin tarafından yapıldığının doğrulandığını, davalının binanın yapımında hiç bir katkısı olmadığını, tapu kaydındaki binanın davalıya ait olduğu ibaresinin ise hiç bir dayanak belge ile desteklenmediğinden bir önem ifade etmediğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Dava konusu parselin beyanlar hanesindeki yazılı hakka ve harici satın alma hakkına dayalı olarak kendisine ait olduğu iddia edilen alana yönelik müdahalenin men’i ve ecrimisil istenildiği durumlarda tarafların tapu maliki olmasına gerek yoktur. Taşınmazın tapu kaydındaki beyanlar hanesindeki hakka dayalı zilyetliğe dayanıldığına göre; uyuşmazlığın toplanmış ve toplanacak delillere göre çözülmesi gerekmektedir. Yine ecrimisil, kötü niyetli şagilin ödemekle sorumlu olduğu tazminattır. TMK’nun 995 inci maddesinde ve 08/03/1950 gün ve 22/4 sayılı YİB kararında da kabul edildiği gibi, başkasına ait şeyi haksız olarak kullanmış olan ve bu kullanımı iyi niyete dayanmayan kimse o şeyi elinde tutmuş olmasından doğan zararları tazmin ile yükümlüdür. Kural olarak, ecrimisil davaları malik ya da zilyet tarafından açılabilir. Başka bir anlatımla, davacı ayni veya şahsi hakka dayanarak ecrimisil talebinde bulunabilir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararında da değinildiği üzere, dava konusu taşınmazdaki binanın davalı tarafa ait olduğu tapu kaydının beyanlar hanesinde şerh edildiğine, taşınmazın kaydındaki davalı lehine şerhin iptal edilmediği sürece davalı yararına üstün hak teşkil ettiğine göre verilen karar Dairemiz ve Yargıtay uygulamalarına uygun düşmektedir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.