YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6846
KARAR NO : 2022/1550
KARAR TARİHİ : 01.03.2022
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : … vd.
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 13.11.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.01.2021 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ve dahili davalı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.03.2022 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra iş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi …’a ait 147 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu …,… ve 37 parsellere ayrıldığını, davalının taşınmazları ev ve garaj yapmak suretiyle işgal ettiğini belirterek, elatmanın önlenmesi ve yıkım talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasındaki beyanında, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, dava konusu 36 parsel yönünden davanın reddine, 37 parsel yönünden davanın kabulüne, elatmanın önlenmesine ve üzerindeki yapının yıkılmasına dair verilen karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesince, 37 parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, 36 parsel yönünden ise, davacılar ile davalının eşi …’nun paydaş olduğu, davacıların paylarına karşılık kullandıkları bir yer olup olmadığının araştırılmadığı, taşınmazın imar öncesini gösterir tapu kayıt ve belgelerin de ilgili yerden istenmediği, yıkım talep edilmiş olması nedeniyle …’nun da davaya dahil edildikten sonra, gerekli araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiği belirtilerek, hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece, 37 parsel hakkında verilen kabul hükmü Yargıtay bozma ilamı kapsamı dışında kalmakla kesinleştiğinden, bu hususta yeni bir karar tesisine yer olmadığına; 36 parsel yönünden ise, dava konusu bina imar uygulamasından önce yapıldığından talebin reddine karar verilmiş ve karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince, dava konusu 36 parselde davacıların az veya çok kullanacağı bir alan olup olmadığının bozma ilamına rağmen araştırılmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuş, davalılar vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
Bozma ilamına uyan mahkemece, 37 parsel sayılı taşınmaza ilişkin, bozma ilamından önce verilen kabul kararı bozma kapsamı dışında kalmakla bu parsele ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına; 36 parsel yönünden, paya vaki elatmanın önlenmesi ve yıkım talebinin kabulüne karar verilmiş ve karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım talebine ilişkindir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına göre, Mahkemece mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğinden ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Somut olayda, dava konusu arsa vasıflı …,… parsel sayılı taşınmazlar 09.09.1999 tarihli imar sonucu oluşmuş olup, öncesi tarla vasfındaki 147 parseldir. Davacının 147 numaralı parselde 460/18000 payının bulunduğu, imar sonucu 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlara tam pay ile malik olduğu; davalı …’nun ise 147 parsel sayılı taşınmazda payı yokken, 20.10.2000 tarihli tashih sonucu 36 parselde paydaş haline geldiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; başkasının taşınmazına, temelli ve kalıcı nitelikte yapı yapılması durumunda, 4721 sayılı TMK’nın 684 ve 718. maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) haline geleceğinden, ana taşınmazın mülkiyetine tâbi olur. Dava konusu 36 parselde bulunan 4 katlı binanın imardan önce yapıldığı konusunda taraflar arasında çekişme yoktur. Bu durumda davacılar ve davalının paydaş olduğu 36 parsel sayılı taşınmaza ve üzerindeki binada her iki tarafın tasarruf yetkisi bulunduğundan, davacıların payı oranında paya vaki elatmanın önlenmesine karar vermekle yetinilmesi gerekirken, binanın yıkımına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE; 2. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 01.03.2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin temyize konu 20.01.2021 tarihli, 2019/334 Esas, 2021/24 Karar sayılı ilamının usul ve esas yönünden olaya uygun bulunması sebebiyle, sayın çoğunluğun bozma görüşünden farklı olarak onama görüşünde bulunmamdan dolayı, muhalefet görüşümü açıklarım.