YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6809
KARAR NO : 2023/1789
KARAR TARİHİ : 28.03.2023
Taraflar arasındaki mera komisyon kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmalı olarak; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Av. … ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. Cevahir Leyla Sipahi geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 28.03.2023 Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı 357 ve 359 parsel sayılı taşınmazları özel ağaçlandırma projesi kapsamında kiralayarak ağaçlandırdığını, bu parsellere bitişik olan dava konusu yaklaşık 58.000 metrekarelik tescil dışı alanı da mecburi nedenlerden dolayı 2006-2007 yıllarında ağaçlandırıp, imar ve ihya ederek tarıma elverişli hale getirdiğini, taşınmaz üzerinde 2000 adet ağacının bulunduğunu, bu yere ilişkin kiralama başvurusu yaptığı sırada yerin Ankara İl Mera Komisyonunca 1445 sayılı mera parseli olarak tahdit ve tespit edildiğini öğrendiğini, taşınmazın mera vasfında olmadığını, mera tahdit ve tescil koşullarının oluşmadığını, bu işlemler nedeniyle hak ve menfaatlerinin zarar gördüğünü belirterek, dava konusu tescil dışı alanın mera vasfında ve mera tespit, tahdit, tahsis ve tescil işlemleri kapsamında olmadığının tespiti ile Ankara İl Mera Komisyonunun bu yerle ilgili mera tespit, tahdit, tahsis ve tescil kararlarının geçersiz ve yokluğunun tespiti ile iptaline ve dava konusu yerdeki tüm yolların mahsus harita, plan ve siciline işlenmesine karar verilmesini istemiştir.
II.CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın devletim hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava tarihi itibariyle zilyetlikle kazanım koşullarının süre yönünden oluşmadığı ve dosya içeriğinden taşınmazın öncesinin eylemli mera niteliğinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarlayarak, eksik incelemeyle ve hatalı değerlendirmeyle karar verildiğini beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, dava tarihinde Mera Kanununda düzenlemesi bulunan iptali istenebilecek mera tahsis komisyon kararı olmadığından dava açmakta hukuki yararı ve dava konusu yerde üstün bir hakkı bulunmadığından aktif dava ehliyetinin olmadığı, mahkemece verilen karar sonuç itibariyle doğru olsa da davanın bu nedenlerle reddi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine ve davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu taşınmaz üzerinde muhdesatının olduğunu, dava konusu yer tescil harici olduğundan bu yere ilişkin herkesin dava açabileceğini, müvekkilinin dava konusu yerde hakkı ve menfaati olduğundan aktif dava ehliyetinin olduğunu, eksik incelemeyle ve hatalı değerlendirmeyle karar verildiğini, gerekçenin yetersiz olduğunu beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mera komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının d bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut olayda; davacının, 1445 sayılı mera parseli içerisinde kalan ve ağaçlandırmak suretiyle kullandığı dava konusu yere ilişkin kiralama başvurusunda bulunduğunu ileri sürerek mera komisyon kararının iptalini talep etme hakkı bulunmadığından, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
3. Diğer taraftan; temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebplerle
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti 8.400,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.