YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6609
KARAR NO : 2021/2480
KARAR TARİHİ : 28.10.2021
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/04/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların müştereken ve iştirak halinde malik olduğu 1 adet taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilebileceğini savunmuş; davalı … ise taşınmaz üzerinde bulunan binaya ilişkin muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açtığını belirterek sonucunun beklenmesini istemiş; diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazdaki ortaklığın, aynen taksim mümkün olmadığından, satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş; hükmü, davalı … vekili ve davalı … temyiz etmiştir.
Davacı vekili, hüküm ve temyiz tarihinden sonra ibraz ettiği 18.09.2017 tarihli dilekçesi ile tarafların haricen anlaşması nedeniyle davadan feragat ettiklerini bildirmiş; davalılar …, … ve … vekili aynı tarihli dilekçesiyle; davalı … vekili ise 19.09.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragati kabul ettiklerini belirterek, temyiz taleplerinden feragat etmişlerdir.
Bunun üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 25.03.2021 tarihli ve 2017/5672 Esas, 2021/2189 Karar sayılı ilamıyla; 7251 sayılı Kanunun 29/3. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 310. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, davacı vekilinin feragat dilekçesi hususunda ek karar verilmek üzere dosyanın tetkiksiz olarak mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, 17.05.2021 tarihli ek karar ile davacı vekilinin, davadan feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen ek karara karşı temyiz talebinde bulunulmadığı anlaşılmıştır. Ancak mahkemece, davalı …’ün asıl karara karşı temyiz başvurusundan feragatinin bulunmadığı ve yine anılan davalı ile birlikte bir kısım davalıların da davadan feragate ilişkin kabul beyanlarının olmadığı gerekçe gösterilerek, dosya temyiz incelemesi için tekrar Dairemize gönderilmiştir.
Somut olayda, mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine dair verilen 13.01.2016 tarihli asıl kararın, hükmü temyiz eden davalı …’e usulüne uygun olarak 06.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği; ancak davalı tarafından 8 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 22.02.2016 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle, HUMK’nun 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, süresi geçirilen temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı …’ün 13.01.2016 tarihli asıl karara karşı süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 28.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.