Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/6458 E. 2022/7157 K. 23.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6458
KARAR NO : 2022/7157
KARAR TARİHİ : 23.11.2022

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20/09/2018 tarihinde verilen dilekçeyle mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/10/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu İstanbul İli, Pendik İlçesi, Kurtköy Mevkii, … pafta, 3988 ada 19 parsel C 2/A Blok, 2.kat, 6 numaralı mesken nitelikli bağımsız bölümün 16.02.2018 tarihinde davacı tarafından satın alındığını, davalının haksız olarak davacıya ait taşınmazda ikamet ettiğini, karşılığında hiçbir ödemede bulunmadığını, davalının fuzuli işgali nedeniyle tahliyesini, 16.02.2018 tarihinden dava tarihine kadar olan süre için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının yetkilisi olduğu … İnşaat Nakliyat Madencilik Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. ile müteahhit firma … Yapı Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında inşaatın harfiyat işleri için sözleşme akdedildiğini, sözleşme kapsamında yapılan iş karşılığı daire verilmesinin kararlaştırıldığını, müteahhitin işi bitirememesi nedeniyle inşaatın … İnşaat Adi Ortaklığı’na devredildiğini, müteahhit firmaya ödemelerin yapıldığını, yapılan ödemeye rağmen 5 nolu taşınmazın üçüncü bir kişiye satıldığını, müteahhit ile yapılan görüşmede taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılarak davalının yetkili olduğu firma adına tescili yapılmak üzere mutabakata varıldığını ve davaya konu 6 nolu dairenin bu şekilde kullanılmaya başlandığını, ancak ipoteklerin kaldırılmadığını, taşınmazın davacı olan üçüncü kişiye muvazaalı olarak satıldığını, müteahhit firma ve davacının kötü niyetle hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir.
Davalı vekili, temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere; “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.”
Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
Somut olaya gelince; dava mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bu kararda bir isabetsizlik yok ise de; Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün gerekçe kısmında dava konusu ile ilgisi olmayan hususlara yer verilmiş olması, hüküm sonucu ile gerekçe arasında çelişkiye neden olmaktadır. Ne var ki bu husus, kararın bozulmasını gerektirmiş ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nın 370/2. maddesi gereğince hükmün gerekçe kısmının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün “Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe” başlıklı bölümünün 5. paragrafı son 3 cümlesinin “davalı tarafın savunmasında belirtilen vakıaların çap kaydının iptale kadar geçerli olması, davada yıkım isteği bulunmaması nedeniyle eldeki davada dinlenme olanağı bulunmadığı” ifadelerinin hükmün gerekçe kısmından çıkarılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 23.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.