Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/645 E. 2021/2410 K. 27.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/645
KARAR NO : 2021/2410
KARAR TARİHİ : 27.10.2021

7. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/05/2013 ve 18/07/2014 günlerinde verilen dilekçeler ile Hazine fazlalığı şerhinin mülkiyete çevrilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 13/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya tebligat eksikliklerinin tamamlanması için Yargıtay 14. Hukuk Dairesince 10/12/2018 tarihinde mahalline iade edilmiş, dosya yerel mahkemesinde iken davacı …’nin mahkemeye 04/03/2019 tarihinde bizzat vermiş olduğu dilekçe ile davadan ve temyizden feragat ettiğini bildirmesi üzerine mahkemece 02/09/2019 tarihli ek karar ile davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen karar davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosya ve içeriğindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının Buca ilçesi, İnönü Mahallesi 10001 ada 1 ve 10006 ada 1 parsel sayılı taşınmazların hissedarı olduğunu, taşınmazların kayıtları üzerinde %40 oranında Hazine fazlalığı şerhi bulunduğunu belirterek, Hazine fazlalıklarının davalı Hazine adına pay nispetinde müşterek mülkiyet olarak tesciline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada dava konusu taşınmazların diğer tüm maliklerini davalı göstererek aynı talebi bu davalılara karşı yöneltmiştir.
Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 13/10/2015 tarihinde davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı Hazine vekili temyiz etmiş, dosya temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderildikten sonra 14. Hukuk Dairesinin 10/12/2018 tarih 2016/2658 Esas, 2018/8770 Karar sayılı ilamı ile bir kısım tebligat eksikliklerinin tamamlanması ve temyiz sürelerinin beklenmesi için mahkemesine iade edilmiştir .
İade kararı üzerine dosya yerel mahkemede iken davacı … 04/03/2019 tarihli dilekçesi ile davadan ve temyizden feragat ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece feragat talebi üzerine dosya ele alınarak 02/09/2019 tarihli ek kararı ile davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Davalı Hazine vekili tarafından ek karar vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde feragatin, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Feragat ve kabulü şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakiyetine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız şartsız olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatın kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatın geçerliliği karşı tarafın muvafakiyetine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11/04/1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/05/1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı)
Somut olayda; davacı asilin 04/03/2019 tarihlli dilekçesiyle davadan feragat ettiği sabittir. Mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ancak hükmün 5. bendinde “Davanın mahiyeti gereği taraflar aleyhine vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
HMK’nın 312/1 maddesinde feragat beyanında bulunan tarafın, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Bu durumda, belirtilen düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine vekili yararına vekalet ücreti tayin edilmesi gerekir .
Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile vekalet ücreti konusunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine “Davanın mahiyeti gereği davalı Hazine lehine takdir edilen 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ VE DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.