Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/5485 E. 2021/1621 K. 07.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5485
KARAR NO : 2021/1621
KARAR TARİHİ : 07.10.2021

7. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalıların mirasbırakanı … arasında Kartal 4. Noterliğinin 28.08.1992 tarihli, 41416 yevmiyeli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre …’nın, murisi annesi …’ın ölümü ile kendisine intikal edecek 836 ada 88 parsel sayılı taşınmazdaki miras hak ve hisselerinin tamamını müvekkiline satmayı vaad ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin satış bedeli olan 5 milyon lirayı ödediğini, vaat borçlusu …’nın 19.08.1993 tarihinde öldüğünü, bugüne kadar müvekkiline tapu devrinin gerçekleşmediğini ileri sürerek davalıların mirasbırakanı …’nın ölümüyle davalılara intikal eden hisselerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davayı kabul etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın ½ payının dava dışı … adına kayıtlı olduğu, bu kişinin mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesinde davalıların murisi …’nın mirasçı olarak yer almadığı, …’nın hissesi bulunmadığı taşınmaz için satış vaadinde bulunduğu, bu sebeple davacının tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir.
Somut olaya gelince; davacı vekili, satış vaadi borçlusu olan davalıların mirasbırakanı …’nın kayıt maliki …’ın mirasçısı olduğunu ileri sürmüş ise de …’ın dosya içerisinde bulunan 1990 tarihli mirasçılık belgesinde … mirasçı olarak yer almamaktadır. Mahkemece, iddiasının araştırılması bakımından davacı vekiline mirasçılık belgesinin iptali ile yenisinin verilmesi hususunda dava açmak üzere yetki ve süre verilmesi, meydana gelecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.