YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4052
KARAR NO : 2021/2325
KARAR TARİHİ : 26.10.2021
7. Hukuk Dairesi
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.04.2016 tarihinde verilen dilekçeyle ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.05.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesince 05.03.2021 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş olup bu ek kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, vekil edenine ait dava konusu 24 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından haksız şekilde tasarruf edildiğini belirterek ecrimisil talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı vekilince istinaf yolu ile incelenmesinin talep edilmesi üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davacının davasının (kesin olmak üzere) reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz talebi İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.03.2021 tarihli ek kararı ile, kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş; davacı vekili bu kez temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararı temyiz etmiştir.
Somut olaya gelince;
1-) Her ne kadar İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesince temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de; davacı vekilinin dilekçesi Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi istemine ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazılması gerekirken ilk derece mahkemesine hitaben yazılması dilekçenin mahiyetini değiştirmeyeceğinden davacı vekilinin dilekçesi temyiz talebi olarak değerlendirilerek ek kararın kaldırılmasına karar verilerek asıl hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2-) Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinde Bölge Adliye Mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, aynı maddenin 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 42. maddesiyle değişik 1/a bendinde de “Miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” hükmüne yer verilmiş; anılan 40.000,00TL’lik kesinlik sınırı 2020 yılı itibarıyla 72.070,00TL olarak uygulanmaya başlamıştır.
Dosya içeriğine göre, dava değeri 32.648,00TL olarak gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harçlandırılarak karar verilmiştir. Dava değeri ve hükme esas alınan miktar karar tarihi itibariyle geçerli olan (2020 yılı için 72.070,00TL) temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından davacı tarafın temyiz hakkının bulunmadığı anlaşılmış, bu nedenle temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 05.03.2021 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA; (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin hükme dair temyiz talebinin HMK’nin 362/1-a ve 362/2 maddeleri uyarınca REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 26.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.