YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3884
KARAR NO : 2022/3031
KARAR TARİHİ : 20.04.2022
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Seydişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27/11/2015 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/01/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine; davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından … Ticaret ünvanı ile 534 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki LPG istasyonunun, davacının maliki olduğu 534 ada 2 parsel sayılı taşınmaza müdahalede bulunduğunu, buna ilişkin aynı mahkemede 2014/232 D.iş. sayılı dosyada tespitte bulunulduğunu, davalının işlettiği istasyon hakkında açılan ruhsat iptaline ilişkin Konya 2. İdare Mahkemesi Başkanlığının 2014/1540 Esas sayılı dosyasında da taşınmazına haksız müdahalenin tespit edildiğini, taşınmazın LPG istasyonu tarafından tel örgüyle çevrilerek ardiye ve araç yıkama alanı olarak kullanıldığını, davalının taşınmazını ardiye, yıkama alanı, yol ve park yeri olarak rızası olmadan kullandığını, davalıya ihtarname gönderildiğini, bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile taşınmaza davalı tarafından yapılan elatmanın önlenmesini, istasyona ait tüm teçhizat ve ağaçların kaldırılmasını, şimdilik 750 TL ecrimisil (tespitten önceki 5 yıl için) bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, davalıya ait istasyonun EPDK ve belediyelerden alınan ruhsatlarla açıldığını, tamamen yasal olarak işletildiğini, aldığı ruhsata ilişkin Konya 2. İdare Mahkemesi tarafından verilen karar üzerine işletmenin durdurulduğunu ve çalıştırılmadığını, davacının taşınmazına herhangi bir tasarrufta bulunmadığını, bir süreli kullanımının ise davacının rızası ile olduğunu, araç park etmenin belli sürelerde olduğunu, yol olarak kullanıldığı hususunun ise kendisi ile alakalı olmadığını, davacı tarafından haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; “Davacının davasının kısmen kabulü ile, davacıya ait Seydişehir ilçesi, … Mahallesi, 534 ada 2 parsel No’lu taşınmaza 18/07/2016 tarihli fen bilirkişi raporu ile krokide belirtilen 33,00 metre karelik elatmanın önlenmesi ile fen bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde kırmızı renkle boyanarak gösterilmiş beton dökülü kısmın kal’ine, davacı tarafın taşınmaz üzerinde olan ağaçların kal’i yönündeki talebinin reddine, 5040,00 TL ecrimisil alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Hükmün davacı ve davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; “Davacının istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenle kısmen kabulüne, sair istinaf taleplerinin reddine, Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/01/2018 tarihli, 2015/696 Esas, 2018/66 sayılı Kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, açılan davanın kabulüne, Konya ili, Seydişehir ilçesi, … Mahallesinde 534 ada 2 parsele davalı tarafça LPG istasyonu işletimi esnasında yapılan oto yıkama işi nedeniyle tamamına elatıldığı anlaşıldığından elatmanın önlenmesine, davalının davacıya ait taşınmazda istasyonda oto yıkama işi için 18/07/2016 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen ve kırmızı ile belirtilen 33 m2 beton dökmek suretiyle yapmış olduğu yolun ve taşınmazlarda araç yıkama nedeniyle oluşan ağaçların tamamının kal’ine, 5.040,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının yerinde görülmeyen istinaf talebinin HMK 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine,” karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda; davacı, maliki olduğu 534 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tümüne yönelik olarak davalı müdahalesinin olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise müdahalede bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları, dinlenen tanık beyanları, tespit dosyası ve idare mahkemesince yapılan keşif ile sonrasında alınan raporlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı …’in işletmiş olduğu istasyonda araçların yıkama işinin yapılması nedeniyle araçların yıkandıktan sonra davacıya ait taşınmaz üzerinde kaldıkları, yine taşınmazın 33,00 m2’lik alanına beton döküldüğü ve taşınmazın üzerinde davalıya ait devamlı bir minibüsün bulunduğu anlaşıldığından dava konusu taşınmazın tamamına yönelik davalı müdahalesi olduğu görülmüştür. Her ne kadar bu doğrultudaki bölge adliye mahkemesi kararı isabetli olsa da, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların davalı tarafından dikildiği dosya kapsamı itibariyle şüpheye yer vermeyecek şekilde sübut bulmadığı halde, işletmede kullanılan suların tahliye edilmesi gerekirken sağlanmadığı ve suların davacının taşınmazı üzerinde kalması sağlanarak bu parsel üzerinde davacının istemi olmaksızın ağaçların oluşmasına yol açtığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazdaki ağaçların da davalı tarafından meydana getirildiğinin kabulü ve kal’ine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu husus kararın bozulmasını gerektirir ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 370/2. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile, bölge adliye mahkemesi kararının A\3-)b- bendindeki “ve taşınmazlarda araç yıkama nedeniyle oluşan ağaçların tamamının” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 20.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.