Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/3313 E. 2021/1429 K. 04.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3313
KARAR NO : 2021/1429
KARAR TARİHİ : 04.10.2021

7. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/02/2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı … aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkında açılan asıl ve birleştirilen davaların kabulüne dair verilen 22/05/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, mahkemece davalı vekilinin temyiz harcını süresinde yatırmadığı gerekçesiyle temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına ilişkin verilen 15/12/2020 tarihli ek kararın bir kısım davalılar vekili tarafından süresi içerisinde temyizen incelenmesi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılar ile müvekkili holding yetkilileri arasında iki adet satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeler ile İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Ortaköy Mahallesi,…. 9 ada 8 parsel ve 376 ada 1, 2, 3 parsellerdeki …’ten intikal eden hisselerin tamamının belirlenen bedel üzerinden satışının yapılması hususunda anlaşıldığını, satış vaadi sözleşmelerinde belirlenen bedellerin, sözleşme sürecinde taraflara ödendiğini, bugüne kadar davaya konu hisselerin tapuya tescil işleminin yapılmadığını belirterek dava konusu taşınmazlardaki … hisselerinin iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Bir kısım davalı ve bir kısım davalı vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili, birleştirilen İstanbul Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 2009/460 Esas sayılı dosyası, Birleştirilen İstanbul Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 2010/485 Esas sayılı dosyası ve Birleştirilen 2011/81 Esas sayılı dosyasında da satış vaadi sözleşmeleri gereğince Rabia Eyüp’ten intikal eden hisselerin tamamının belirlenen bedeller üzerinden satışının yapılması hususunda anlaşıldığını ve gerekli bedellerin ödendiğini, ancak bazı nedenlerle tapuya tescil işleminin yapılmadığını, davalılar adına kayıtlı hisselerin iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalılardan Alaaddin Abdülkadir aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın ve bu dava dosyasıyla birleştirilen 2011/81 Esas sayılı dosyasında, İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/460 Esas sayılı dosyasında ve İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/485 Esas sayılı dosyasında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü bir kısım davalılar vekili Av. … temyiz etmiştir.
Mahkemece, 15.12.2020 tarihli ek karar ile temyiz eden bir kısım davalılar vekilinin 7 günlük kesin süre içerisinde gerekli temyiz harç ve giderlerini usulüne uygun muhtıra tebliğine rağmen yatırmadığından bahisle mahkemenin 22.05.2015 tarihli kararını temyiz etmemiş sayılmasına karar verilmiştir.
Ek karar, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı Kanunun 16. madde düzenlemesi ile de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tâbi olacağı öngörülmüştür.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 366 maddesi yollamasıyla 344. maddesi), temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği, 10.05.1965 tarih 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla da peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte bir olacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/III. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 368 ve 344. maddeleri), dörtte bir oranındaki harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiştir.
Somut olayda; hükmü temyiz eden bir kısım davalılar vekili, hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte biri tutarındaki temyiz harç ve giderleri ödemesi gerekirken eksik ödeme ile temyiz dilekçesini vermiştir. Bu husus temyiz eden davalılar vekiline muhtıra gönderilmek suretiyle bildirilmiş ve muhtıra tebliğinden itibaren 7 günlük kesin süre içerisinde eksikliğin giderilmesi gerektiği, aksi halde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağına karar verileceği ihtar edilmiştir. Muhtıra, davalılar vekiline 01.12.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen eksiklik giderilmediğinden mahkemece, davalılar vekilinin kararı temyiz etmemiş sayılmasına ilişkin ek karar verilmiştir.
Her ne kadar ek karar, bir kısım davalılar vekili Av. … tarafından temyiz edilmişse de usule uygun verilen kesin süreye rağmen eksikliğin giderilmemesi karşısında yerel mahkemece tesis edilen ek karar ve dayanılan gerekçeler, usul ve yasaya uygun bulunduğundan bir kısım davalılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle 15.12.2020 tarihli ek kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle 15.12.2020 tarihli ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 04.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.