Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/2422 E. 2023/75 K. 10.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2422
KARAR NO : 2023/75
KARAR TARİHİ : 10.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.01.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belirlenen günde gelen davacı vekili Av. …’ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 10.01.2023 gününde Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … tarafından düzenlenen 15.08.1984 tarihli tapu tahsis belgesi ile dava konusu 53 ada 14 parsel sayılı taşınmazda 230.85 m2’lik yerin dava dışı….’e tahsis edildiğini, …’in kendisine tahsis edilen bu yeri … Noterliğinin 17.03.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı …’e devrettiğini, daha sonra belediyece yapılan 19.03.2005 tarihli 1/1000 ölçekli imar planında taşınmazın kısmen konut kısmen de yolda kaldığını,…’in noterde düzenlenen 12.12.2013 tarihli muvafakatname ile tahsisli yerin tapusunun müvekkili davacı adına çıkartılmasına muvafakat ettiğini, satış vaadi alacaklısı …’in de …. Noterliğinin 30.12.2013 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile tahsisli yeri müvekkiline satmayı vadettiğini, tahsis bedelinin … tarafından ödenmiş olup gerekli yasal şartların yerine getirildiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının hak sahibi olmadığını, davacı adına düzenlenmiş bir tapu tahsis belgesi bulunmadığını, tahsisin devrolduğu kişilerin de gerekli şartları taşıyıp taşınmadığının incelenmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu taşınmazın imar parseli olmayıp düzenleme ortaklık payı (DOP) kesintisi de yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin kararıyla; hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunduğu, ilgilisine tapu tahsis belgesi gereğince başka bir yerden tahsis yapılmamış olduğu, tahsise konu yerin imar planına göre konut alanında kaldığı, tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olduğu, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu, dava konusu parselden 2981 sayılı Yasa’nın 18 inci maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilmediğinden tahsis miktarından 23.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen %17,507 oranında DOP kesintisi yapıldıktan sonra kalan kısmın davacı adına tescili gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve ….Mahallesi’nde kain 53 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı 19044/194764 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu tapu tahsis belgesinin dava dışı İsmail Eryüksel adına düzenlenmiş olup tahsis hakkının daha sonra davacıya devredildiğini, mahkemece tahsisin devrolduğu kişilerin gerekli şartları taşıyıp taşınmadığının incelenmediğini, dava konusu taşınmazda imar uygulaması yapılmadığını ve DOP kesintisi de uygulanmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi dava konusu taşınmazda imar ıslah çalışmasının yapılmadığı, bu durumda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763 Esas, 864 sayılı Kararında açıklandığı üzere tapu tahsis belgesine dayalı olarak dava dışı İsmail Eryüksel adına tahsis edilen yerin davacı adına tescil koşulunun oluşmadığı gerekçe gösterilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hukuken geçerli bir tapu tahsis belgesi bulunduğunu, dava konusu taşınmazda 19.03.2005 tarihinde imar uygulaması yapıldığını ve tahsise konu yerin imar planına göre konut alanında kaldığı, tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olduğunu, tescil isteğinin kabulü için gerekli yasal koşulların oluştuğunu, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın yerinde olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369’uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371’inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371’inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Yargıtay duruşma vekalet ücreti 8.400,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine; kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.