Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/1922 E. 2022/1074 K. 16.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1922
KARAR NO : 2022/1074
KARAR TARİHİ : 16.02.2022

7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.02.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-davalı Hazine ve davalı … Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, imar uygulaması sırasında davalı Hazine ve davadışı 3. kişiler adına tescil edilen taşınmaz hakkında zilyetliğe dayalı açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı; çekişme konusu 2096 parsel sayılı taşınmaza bitişik 3.889,56 m2’lik alanı davadışı …’dan satın aldığını, taşınmazın tapulama sırasında “çalılık” vasfıyla tespit harici bırakıldığını ve 10.12.2013 yılında 3194 sayılı Yasanın 18. madde uygulaması ile 104 ada 4, 5 ve 6 parsel olarak davalı Hazine ve davadışı 3. kişiler adına şuyulandırıldığını, kapama zeytinlik olarak kırk yıla yakın süredir davadışı …’dan eklemeli zilyetlik yoluyla nizasız fasılasız kullandığını ileri sürerek; taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı, davalı Hazine vekili ile davalı … Belediyesi vekili temyiz etmişlerdir.
Paylı mülkiyet, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına birden çok kişinin belirli paylarla malik olmasıdır (TMK m. 688).
Bugün İsviçre-Türk hukukuna hakim olan görüş, paylı mülkiyete konu eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı olduğu ve bu tek mülkiyet hakkına bütün paydaşların hepsinin sahip olduğu yönündedir. Mülkiyet hakkı, paydaşlar arasında bölünmemiştir.
Tapu Sicil Tüzüğü’nün 28. maddesinin 3. bendine göre de; ‘’ Paylı mülkiyette pay miktarı; paydaşların adı, soyadı ve baba adından sonraki kısımda, kesirli olarak gösterilir’’ hükmü mevcuttur.
Somut olaya gelince; mahkemece, dava konusu 104 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak imar ve ihya edilerek tarım arazi haline getirildiği ve ihya tarihinden dava tarihine kadar kadastro kanunun 17. Maddesinde aranan 20 yıllık zamanaşımı süresinin davacının satın alması nedeniyle eklemeli zilyetliği dikkate alınarak lehine gerçekleştiğinden fen bilirkişi rapor ve krokisinde ”C” harfi ile gösterilmiş olan toplam 498,84 m2’lik taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de hüküm infaza elverişli değildir.
Şöyle ki; 104 ada 6 parsel sayılı taşınmaz 10.12.2013 tarihinde imar düzenlemesi nedeniyle davalı Hazine ile davadışı 3. kişiler adına tescil edilmiş, temyiz incelemesi sırasında Uyap üzerinden temin edilen güncel tapu kayıtlarına göre de 06.03.2019 tarihinde … ada 14 parsel olarak davalı Hazine ile davadışı … Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına paylı mülkiyet şeklinde tescil edilmiştir. Mahkemece kabulüne karar verilen “C” harfi ile gösterilen kısımda davalı Hazine ile birlikte davadışı diğer paydaşların bulunması nedeniyle hüküm infaza elverişli değildir.
O halde, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle davacı adına tescil edilecek miktarın Tapu Sicil Tüzüğü’nün 28/3. bendi göz önüne alınarak paylı oranı tespit edilerek Hazine’nin payından tespit edilen kısmın iptali ile davacı adına tesciline şeklinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2022 gününde oy birliği ile karar verildi.