Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/1089 E. 2022/5326 K. 20.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1089
KARAR NO : 2022/5326
KARAR TARİHİ : 20.09.2022

7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Körfez 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16/08/2017 tarihinde verilen dilekçeyle inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11/07/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20/09/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. … geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklaması dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ekonomik olarak kötü durumda olduğu bir dönemde adına taşınmaz kaydettiremediğinden dava konusu 937 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 1 numaralı bağımsız bölümü davalı kardeşi üzerine tescil ettirmek suretiyle dava dışı …’den devraldığını, devirden doğan borcun tamamını kendisinin yüklendiğini, … ’e para yerine senet verdiğini, borcunu ödeyemeyince … ’in icra takibi başlattığını, takip sırasında protokol düzenlendiğini ve 75.000 TL borcunu bir miktar için çek vererek bir miktarı banka havalesi yoluyla ödediğini belirterek, dava konusu taşınmazın müvekkili adına tesciline veya terditli olarak ödediği tüm bedel ve faizleri üzerinden sebepsiz zenginleşme sebebi ile alacak davası olarak devamına ve alacağının hüküm altına alınarak bu bedelin tapulama tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu, icra dosyasının borçlusunun kendisi olduğunu ve borcu kendisinin ödediğini, yazılı delil bulunmadığını, davacının dava konusu taşınmazı kendisine olan borcundan dolayı borca karşılık devrettiğini, davacı hakkında 2012 yılında icra takibi başlattığını, adına tescil yapıldığı için icra takibini sonuçsuz bıraktığını beyan ederek davanın reddini savunmuş; zamanaşımı ve yetki itirazında bulunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dosyada delil başlangıcı mahiyetinde belgeler bulunduğunu, davalının vasıflı ikrarının bulunduğunu, ispat yükünün davalıya geçtiğini, talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının 27/04/2018 tarihli dilekçede yer alan beyanının taşınmazın belirli bir süre sonra davacıya iade edileceğine yönelik açıklama mahiyetinde olmadığı, icra dosyalarının yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmadığı, yemin delilinden vazgeçildiği, inanç sözleşmesinin tanıkla ispat edilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, alacak iddiası bakımından hüküm kurulmadığını, bu iddianın tanıkla ispatının mümkün olduğunu, dosyada delil başlangıcı mahiyetinde belgeler bulunduğunu, davalının vasıflı ikrarının bulunduğunu, ispat yükünün davalıya geçtiğini beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir
2. İlgili Hukuk
2.1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinde bir bölge adliye mahkemesi kararının hangi hususları kapsaması gerektiği açıklanmıştır. Maddenin birinci fıkrasının (e) alt bendine göre karar; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışmasını, ret ve üstün tutma sebeplerini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde içermelidir.
2.2.Aynı Yasanın 297/2’inci maddesi gereğince ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
3. Değerlendirme
3.1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki 3.2. bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.2.Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dosya içeriğinden, davacının dava dilekçesinin açıklamalar kısmında, tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi halinde davaya taşınmazın satışı için ödemiş olduğu 75.000 TL ve faizleri için sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası olarak devamını; dilekçenin sonuç kısmında, tapu iptali ve tescil talebinin reddi halinde davanın ödediği tüm bedel ve faizleri üzerinden sebepsiz zenginleşme sebebi ile alacak davası olarak devamına ve alacağının hüküm altına alınarak bu bedelin tapulama tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak kendisine verilmesini talep ettiği; davacı vekilinin ise 28.02.2018 tarihli öninceleme duruşmasında terditli taleplerinin müvekkilinin davalının borcunu ödemesinden kaynaklı sebepsiz zenginleşmeden doğan alacağın tahsili istemi olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının alacak istemi yönünden bir inceleme yapılmamıştır. O halde, mahkemece, davacının az yukarıda açıklanan terditli talebi olan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemi hakkında toplanmış ve/veya toplanacak olan deliller değerlendirilerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir.
3.3.İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
A.Gerekçe bölümünde yer alan (3.1.) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
B.(3.2.) ve (3.3.) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz diğer itirazlarının kabulü ile,
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının ilgiliye iadesine,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti 8.400,00 TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.