Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2016/7934 E. 2016/10633 K. 12.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7934
KARAR NO : 2016/10633
KARAR TARİHİ : 12.05.2016

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, işe başladığı tarihten bu yana davalı tarafından ödenmeyen ilave tediye alacaklarının tahsilini talep ettiklerini, bu alacakların ödenmesi talebiyle fazlaya dair haklarını saklı tutarak…. Asliye Hukuk Mahkemesine açtıkları 2014/35 Esas sayılı davada 15.470,22 TL ilave tediye alacağının ödenmesine karar verilmiş olduğunu, ödenmesine karar verilen miktarın gerçekte alması gereken alacaktan daha az olması sebebiyle bu davayı açtıklarını, Bakanlar Kurulunun 6772 sayılı yasanın 3. Maddesinde düzenlenen ikinci tediyenin ödenmesi içinde her yıl karar almış olduğunu, her yıl için iki defa ilave tediye alacağına hak kazandığını, 6772 sayılı kanun gereğince ödenmesi gereken ilave tediye alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne verilmiştir.
HMK’nun 114.maddesinde; aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmamasının dava şartlarından olduğu düzenlenmiştir. Burada anılan dava şartlarından maksat, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilen ve taraflarca da noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülebilen hallerdir. Aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması konusu eş söyleyişle derdestlik iddiası bir olumsuz dava şartı haline getirilmiş ve bu suretle derdestlik itirazı ilk itiraz olmaktan çıkartılıp; dava şartına ilişkin usuli bir itiraza dönüştürülmesi sağlanmıştır. Açılmış ve görülmekte olan bir davanın davacısı, hukuki korunma sürecini başlatmıştır. Artık onun aynı davayı yeniden bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı kalmamıştır; bu bağlamda hukuken korunma ihtiyacı içinde bulunmamaktadır ve onun yapacağı iş davanın sonucunu beklemektir. Davayı açmaktaki yarar hukuki olmalıdır; ideal veya ekonomik yarar tek başına yeterli değildir. Derdestlik itirazının korunmasının temelinde aynı davanın tekrar açılıp görülmesinin sağlanmasında davacının hiçbir hukuki yararının bulunmadığı düşüncesi yatmaktadır.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde aynı konuda … Asliye Hukuk Mahkemesine açtıkları 2014/35 Esas sayılı davada 15.470,22 TL ilave tediye alacağının ödenmesine karar verilmiş olduğunu, ödenmesine karar verilen miktarın gerçekte alması gereken alacaktan daha az olması sebebiyle bu davayı açtıklarını belirttiği anlaşılmaktadır. Davacının aynı konuda açmış olduğu ve Dairemizce de incelenerek bozulan … Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/35 Esas sayılı dava dosyası 26.11.2014 tarihinde karara bağlanmış, bu kez davacı bu kararı temyiz etmek yerine 28.11.2014 tarihinde yani ilk davanın karara bağlanmasından 2 gün sonra bu davayı açmıştır. Bunun anlamı dava tarihi itibarıyla görülmekte olan, tarafları ve konusu aynı olan derdest bir dava bulunduğudur. Yine derdestlik HMK 114/1-ı maddesi gereği bir dava şartı olup hakim tarafından resen gözetilir ve dava şartları dava tarihindeki duruma göre değerlendirilir. Diğer yandan davacı ilk davada davasını ıslah etmiş ve ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış olmakla eldeki dava ek dava olarak da kabul edilemez. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde mahkemece davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.