YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6524
KARAR NO : 2016/10618
KARAR TARİHİ : 11.05.2016
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili; davacının davalı işverenlikte güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, işyeri sendika baştemsilcisi olan davacının iş sözleşmesinin 09/09/2014 günü haklı ve geçerli bir neden olmaksızın sendikal nedenle feshedildiğini, sendikal faaliyetleri nedeniyle görev yerinin değiştirilmek istenildiğini, davacının görev yeri değişikliğini kabul etmediğini bildirmesine rağmen iş akdinin haksız ve hukuka aykırı olarak sendikal nedenle feshedildiğini, feshin geçersiz olduğunu belirterek, feshin geçersizliğine, işyeri temsilcisi olan davacının işe iadesine, davacının en az 4 aylık ücretinin ve işe başlatılmaması halinde tazminatın, sendikal feshin kabulü halinde sendikal tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketler vekili; davacının tek ve gerçek işvereninin davalı kurum olduğunu belirterek husumet itirazında bulunmuş, esasa dair ise davacı ile kurum çalışanı … arasındaki tartışma nedeniyle davalı kurum tarafından 17/07/2014 tarihli yazı ile kurum bünyesinde görev yapmasının uygun olmayacağı belirtilerek davacının işine son verilmesinin müvekkili şirketten talep edilmesine rağmen feshin son çare olması ilkesi kapsamında davacının müvekili şirket tarafından…. Müdürlüğünde görevlendirildiğini, ancak davacının görevlendirmeyi kabul etmediğini, uyarılara rağmen kendisine verilen emir ve talimatlara uymamakta ısrar etmesi, amirlerine karşı saygısız davranışlar sergilemesi ve bu tutumu ile hem çalışma arkadaşlarını, hem de amirleri ile yurtta kalan öğrencileri huzursuz etmesi nedeni ile 08/09/2014 tarihinde iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı… Müdürlüğü vekili; Bölge Müdürlüklerinin tüzel kişiliği bulunmadığını belirterek dava dilekçesinin Genel Müdürlük adresine tebliğini talep etmiştir.
Mahkemece, işveren tarafından 08/09/2014 gecesi yaşanan olaylar nedeniyle tutulan tutanakta davacının önceden yapılan görevlendirmeye uymayıp yasal yoldan haklarını aramadan işyerine gelip tartışması ve işveren hakkında aşağılayıcı sözleri tutanakla belirlendiğinden iş akdinin işverence 25.madde uyarınca haklı olarak feshedildiği, feshin sendikal sebeplerle yapıldığını ispat yükü davacıda olmasına rağmen ispat edemediği, dosya içeriğine göre işverenin aynı yasanın 25.maddesi uyarınca derhal fesih hakkının doğru olarak kullandığını ve ispatladığı, … husumet yöneltilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık işyeri sendika temsilcisi olan davacının iş akdinin feshinin haklı/geçerli nedene veya sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususundadır.
İşyeri sendika temsilcileri, üstlendikleri görev nedeniyle sendika ve üye işçiler ile işveren arasındaki bağlantıyı sağladıklarından işyerinde çok önemli bir konuma sahip olup bu görevini rahatça yerine getirmeleri için özel bir yasal güvenceye sahiptir.
Bu kapsamda 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 24. maddesinde ( 2821 Sayılı Kanun 30.) yer alan düzenlemelerin irdelenmesi gerekir.
İşyeri sendika temsilciliğinin güvencesi başlığı ile kanunda yer alan 24. Maddeye göre;
“(1) İşveren, işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya üyesi bulunduğu sendika dava açabilir.
(2) Dava basit yargılama usulüne göre sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay kesin olarak karar verir.
(3) Temsilcinin işe iadesine karar verilirse fesih geçersiz sayılarak temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir. Kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması şartıyla, altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer hakları temsilcilik süresince ödenmeye devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe atanma hâlinde de uygulanır.
(4) İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapamaz. Aksi hâlde değişiklik geçersiz sayılır.
(5) Bu madde hükümleri işyerinde çalışmaya devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır.”
24. maddenin 1. fıkrasında işverenin işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemeyeceği, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içinde temsilcinin veya üyesi olduğu sendikanın dava açabileceği hükme bağlanmıştır. 24. madde herhangi bir sınırlama getirmeksizin işyeri sendika temsilcilerine güvence sağlamaktadır. Farklı bir anlatımla temsilci, İş Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu veya Borçlar Kanunu kapsamında çalışsa, iş güvencesi hükümlerine tabi olsa veya olmasa da getirilen güvenceden faydalanacaktır.
24. maddeye dayanılarak açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, feshin yazılı olarak açık ve kesin şekilde yapılıp yapılmadığı değerlendirilecektir. Salt geçerli bir nedene dayanılarak yapılan fesih, feshin geçersizliğini doğuracağı gibi haklı neden bulunsa bile fesih yazılı yapılmamışsa fesih geçersiz sayılacaktır.
Somut olayda davacı davalı işyerinde 16/03/2009-08/09/2014 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalışmıştır. … Sendikasının 06/05/2014 tarihli yazısında davacının sendika işyeri temsilcisi olarak atandığı belirtilmiştir. Davalı tanığı …’ın beyanında davacının işyeri sendika temsilcisi olduğunun işyerinde bilindiği ifade edilmiştir.
Davacı ile … arasında geçen 01/07/2014 tarihli olay nedeniyle davacı şikayetçi olmuş …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/980 E. sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucu 13/04/2015 tarihinde … hakkında sabit olan basit tehdit suçu nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir.
Davalı Kurumun 17/07/2014 tarihli yazısına istinaden davacının görev yeri davalı ortak girişim şirketince değiştirilerek davacıya 01/08/2014 tarihinde … Yurt Müdürlüğünde göreve başlaması gerektiği 25/07/2014 tarihinde tebliğ edilmiş davacı ise …. Noterliğinin 31/07/2014 tarih ve 13033 sayılı ihtarnamesiyle sendika işyeri temsilcisi olması nedeniyle rızası dışında yapılan bu değişikliği kabul etmediğini işverene bildirmiştir.
Davacının iş akdi sözlü feshedilmiş olup dosyada yazılı fesih bildirimine de rastlanılmamıştır. İşverence davacının iş akdinin feshedildiği 08.09/2014 tarihinde ve bu tarih öncesinde tutulmuş cevap dilekçesinde belirtilen nedenlere dair bir tutanak bulunmamaktadır. 09/09/2014 tarihinde rapor şeklinde tanzim edilen tutanağın fesihten sonra kaleme alındığı anlaşılmıştır. Kaldı ki, tutanak içeriğinde davacının haklı feshi gerektirir somut bir fiilinden de bahsedilmemektedir. Bütün bu nedenlerle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacı her ne kadar sendikal tazminat talep etmişse de davalı işyerinde 52 işçinin sendika üyesi olduğu, 8 işçinin üye olmadığı, ve Yüksek Hakem Kurulu kararıyla TİS imzalandığı, davacı ile … adlı işçilerin iş sözleşmesinin feshedildiği bu kişilerin sendika işyeri temsilcisi olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle feshin sendikal nedene dayandığı davacı tarafça ispat edilemediğinden 4 aylık boşta geçen süre ücreti ile davacının kıdemine ve talebine göre 5 aylık işe başlatmama tazminatına ve davalı Kurumun asıl işveren olması nedeniyle mali haklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalı olmuştur.
4857 sayılı Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalılar … Ltd. Şti. Ortak girişimi işyerine İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı … şirketleri tarafından süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın tüm davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin yatırılan 25,20 TL harcın tenzili ile bakiye 4,00 TL harcın davalı ortak girişim şirketlerinden tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına ,
6-Davacının yapmış olduğu 561.60 TL yargılama giderinin (davalı kurum 54,20 TL harç kısmından muaf olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 11/05/2016 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.