Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2016/4413 E. 2016/10650 K. 12.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4413
KARAR NO : 2016/10650
KARAR TARİHİ : 12.05.2016

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, çalıştığı süre boyunca işveren tarafından ödenmesi gereken ilave tediye alacağının ödenmediğini bildirerek ilave tediye alacağının alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında dava konusu olan ilave tediye alacağına hangi tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun 1 inci maddesinde, Devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir.
6772 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine göre, ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. İlave tediye hesabı, Bakanlar Kurulunun belirlediği ödeme tarihlerindeki ücrete göre yapılmalıdır. Ödeme zamanı taraflarca kararlaştırılmadığında, Türk Borçlar Kanununun 117 inci maddesi uyarınca, temerrüt için alacaklının ihtarına gerek vardır. İlave tediye alacağı yasadan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir. Toplu iş sözleşmelerinde bulunan, 6772 sayılı Yasa maddesinin tekrarından ibaret hükümler, alacağın dayanağının ilgili Yasa olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden, bu durumlarda dahi yasal faize karar verilmelidir. Ancak, özelleştirme vb. sebeplerle ödenme koşullarının yitirildiği, ilave tediye alacağının sadece toplu iş sözleşmesine göre ödenmesinin kararlaştırıldığı durumlarda, 2822 sayılı Kanunun 61 inci maddesi uyarınca en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmelidir.
Somut olayda davacı dava dilekçesi ile Bakanlar Kurulu tarafından her yıl yayınlanan ödeme tarihlerinden itibaren ilgili yıllara ait her bir ilave tediye alacağı yönünden ayrı ayrı faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiş; mahkemece tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Yukarıda detaylı şekilde açıklandığı üzere ilave tediye alacağına dava tarihinden önce faiz işletilebilmesi için davalının temerrüte düşürülmesi gerekmektedir. Dosyada davacının davalı işverene 21.01.2015 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile çalıştığı tüm süreye ait ilave tediye ücretinin ödenmesini talep ettiği anlaşılmakla, davalının bu tarihten itibaren temerrüte düştüğü kabul edilmeli ve bu tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin dava konusu ilave tediye alacağına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş olması hatalıdır. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hüküm fıkrasının “1-)” numaralı bendi silinerek yerine ;
“1-)36.123,35 TL net ilave tediye alacağının temerrüt tarihi olan 21.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 12.05.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

(M)

KARŞI OY

“İfa zamanı TBK’nun 90-98 maddelerinde düzenlenmiştir. İfa zamanı, birbirinden farklı iki anlamda kullanılmaktadır. İfa zamanı alacaklının borçludan edimin ifasını isteyebileceği, gerektiğinde bu amaçla dava açabileceği, borçlunun da edimi ifa zorunda olduğu zamanı ifade eder. Bu anlamda ifa zamanına “borcun muacceliyeti” veya “ borcun muaccel olduğu zaman” denir. Alacağı talep hakkı, borcun muaccel olduğu anda doğar.
TBK’nun 90.’a göre kural, borcun doğduğu anda muaccel olması, ifanın “hemen“, “derhal” talep edilebilmesidir. İstisna ise, borcun bir süreye veya vâdeye bağlı olması, ifanın ancak bu süre içinde veya vâdede istenebilmesidir.
Taraflar ifa zamanını mutlak veya nisbi olarak belirleyebilirler. İfa zamanının mutlak olarak belirlenmesi, belirli bir zaman ölçüsüne dayanır. Burada bir tarih, bir takvim günü esas alınır.
Borcun muacceliyeti ve ifa zamanıyla ilgili olan vâde, olağan vâde, belirli vâde ve kesin vâde olmak üzere üçe ayrılır. Olağan vâde, borcun muaccel olduğu, alacaklının edimi talep edebildiği, borçlunun da bunu ifa etmek zorunda olduğu tarihi gösterir. Bu tür vâdeye bağlı işlemlere “ihbara bağlı işlemler” denir. Buna da borçlu vadenin gelmesiyle kendiliğinden, otomatik olarak mütemerrit olmaz; borçlunun mütemerrit olması için, alacaklının ayrıca vâdeye ilaveten borçluya bir ihtarda bulunması gerekir. Belirli vade ise, yanlız borcun muaccel olduğu zamanı değil, aynı zamanda borçlunun borcu ifa etmemesi halinde alacaklının ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden mütemerrit duruma düşüceği zamanı da ifade eder. Kesin vâde de ise vâdenin dolmasıyla borçlu, her şeyden önce ihtara gerek olmaksızın mütemerrit olur.” (Bkz Prof.Dr. Fikret Eren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre hazırlanmış Borçlar Hukuku Genel Hükümler 18.Baskı,Sh 948-950)
6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun da, ilave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları miktarı ve ödeme zamanı düzenlenmiştir. Anılan yasanın 4’üncü maddesinde ilave tediye alacağının ödeme zamanını Bakanlar Kurulunun belirleyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı, çalışma süresince davalının ilave tediye alacağını ödemediğini ve Bakanlar Kurulunun belirlediği tarihten itibaren faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiş; Mahkemece dava konusu ilave tediye alacağına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. İlave tediye alacağının ödeneceği tarihi Bakanlar Kurulu belirleyip, Resmi Gazetede de ilan edildiği dikkate alındığında, bu belirlenen ödeme tarihi “belirli vade” olup, davacının (alacaklının) ihtarına gerek olmaksızın davalı (borçlu) mütemerrit duruma düşeceğinden, ilave tediye alacağına Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine dair Sayın Çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

Muhalif Üye