Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2016/36301 E. 2016/21449 K. 20.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/36301
KARAR NO : 2016/21449
KARAR TARİHİ : 20.12.2016

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekili, davacının dava dışı Atabey Belediyesinde çalışırken davalı kuruma naklen atandığını, dava dışı Belediye’de çalışırken yevmiyesinin davalı idareye eksik bildirilmesi nedeni ile ücretlerinin, ilave tediye ve ikramiyelerinin eksik ödendiğini iddia ederek fark alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı İdare vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece istek hüküm altına alınmış; davalı İdare vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 07.10.2015 tarihli kararı ile, “…Somut olayda, davacı yevmiyesinin eksik bildirilmesi nedeni ile fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacağı talebinde bulunmuş olup, mahkemece bu talepler hüküm altına alınmış olsa da davacının davalı kurum olan Milli Eğitim Bakanlığında çalıştığı döneme ait ücret bordrolarına göre ücretin yanında sosyal yardım ücreti ve zam fark ücreti adı altında yardımlar yapıldığı gözlemlenmiştir. Mahkemece bu ödemelerin nerden kaynaklandığı ve alacak hesabında mahsubunun gerekip gerekmediği araştırılmadan eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır
Ayrıca davalı kurum harçtan muaf olup hüküm kısmında davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcının davalıdan tahsiline karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş, ek hesap raporu aldıktan sonra davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Mahkemenin ek hesap raporu doğrultusunda bordrolardaki “zam fark ücret” ve “yevmiye farkı” alacaklarını hesap edilen fark ücret alacağından mahsup ederek sonuca varması doğru olmuştur. Ancak davalı İdare tarafından yapılan ödemelerin bir kısmının dava tarihinden sonra yapıldığı sabit olduğu halde, dava tarihinden sonra ödenen 5.516,28 TL’nin reddedilen kısma dahil edilerek bu miktar üzerinden davalı lehine avukatlık ücreti takdiri hatalı olmuştur.
Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Hüküm fıkrasının “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davanın kısmen kabul durumuna göre A.A.Ü.T. gereğince 3.864,85 TL vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” bendindeki “3.864,85-TL” rakam ve sözcüklerinin çıkarılarak yerine “2124,82 TL” rakam ve harflerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.