YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/33118
KARAR NO : 2016/20058
KARAR TARİHİ : 24.11.2016
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini ve sendikal fesih nedeniyle tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın öncelikle usul açısından reddinin gerektiğini, aksi takdirde ise davalı şirketin sahiplik durumunda değişiklik olduğunu, bu durumun ardından davacının da aralarında bulunduğu kadrolarda daralmaya gidilmesinin gerektiğini, işyerinin şartlarından kaynaklanan feshin hukuka uygun olduğunun kabulü gerektiğini ifade etmiştir.
Mahkemece, işveren tarafından geçerli nedenle fesih iddiasının ispatlanamadığı bu nedenle yapılan feshin geçersiz olduğu ve feshin sendikal nedenle yapıldığı gerekçesiyle davacının işe iadesine, sendikal tazminat talebinin de kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Sendikal tazminat 6356 sayılı 25’inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
İşverenin, 6356 sayılı Kanunu’nun 25’inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, işe iade davası açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Dosya içeriğine göre, davalı işverence işletme ve işyerinin şartlarından dolayı fesih işlemi yapıldığı ve feshin geçerli nedene dayandığı iddiasının ispatlanamadığı anlaşıldığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir. Bu nedenle, davalının bu yöndeki temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Mahkemece, davacının sendikaya üye olmasından bir gün sonra iş akdinin feshedilmiş olması, sendikadan istifa ettiği belirtilen diğer 6 işçinin çalışmaya devam ettikleri, davacı ve işten çıkarılan tanık …’ün yerine 2 yeni işçinin işe alınması gerekçe gösterilerek sendikal tazminatın kabul edildiği, başkaca bir hususun araştırılmadığı görülmektedir.
Mahkemece yukarıda değinilen konularda araştırma yapılmadığı, işyerinde sendikal çekişme olmasını gerektirecek bir durumun olup olmadığı, yetkili bir sendikanın ve yürürlükte olan bulunup bulunmadığı, var ise davacının veya işyerindeki diğer işçilerin bu faydalanıp faydalanmadığı, davacının sendika üyesi olması durumunun işyerinde sendikal hakların kullanılması bakımından bir farklılık oluşturup oluşturmayacağı gibi hususlar ortaya konulup tartışılmadan salt sendika üyeliği sonrası iş akdinin feshedildiği gerekçesi ile sendikal tazminatın kabulü karar verilmesi eksik inceleme olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24/11/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.