Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2016/31990 E. 2016/20351 K. 01.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/31990
KARAR NO : 2016/20351
KARAR TARİHİ : 01.12.2016

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini beyanla davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının daha önceki uyarılara rağmen görevini yapmamakta ısrar etmesi sebebiyle sebebiyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, işveren feshinin haklı ya da geçerli nedene dayanmadığı ve davacının işe iadesinin gerektiğinin, ayrıca feshin sendikal örgütlenmeyi engelleme amacıyla sendikal nedenle yapıldığı kabulü ile davacının işe iadesine ve sendikal tazminatın kabulü yönünde karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Fesih tarihinde yürürlükte olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun “sendika özgürlüğünün güvencesi” başlıklı 25.maddesinin 2. fıkrasına göre; işveren, ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında çalıştırma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz; 3. fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farkli işleme tabi tutulamaz; 4. fıkrasına göre; işverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi halinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir. Aynı maddenin 5. fıkrasına göre ise; sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18,20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. Iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir.
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılan davalarda, salt işçinin sendika üyesi olması feshin de sendikal nedenle yapıldığını göstemez. Mahkemece, gerekli araştırma yapılarak ve özellikle de tanıklardan davacının sendika üyesi olmasının yanında ne tür sendikal faaliyetlerde bulunduğu somut olarak sorulup tespit edilerek toplanan deliller sonucu feshin sendikal nedenlere dayandığının tereddütsüz belirlenmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre, davalı işverence davacı işçinin görevini yapmamakta ısrar etmesi nedenli haklı feshin ispatlanamadığı anlaşıldığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir. Bu nedenle, davalının bu yöndeki temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Mahkemece, sendikaya yazı yazılarak taraf tanıklarının dinlenildiği, başkaca bir araştırma yapılmadığı görülmektedir.
Davalı işyerinde yetkili olduğu anlaşılan …nın 28.04.2016 ve 01.07.2016 tarihli yazıları içeriğinden, davacının 23.09.2010 tarihinde sendikalarına üye olduğu, 18.05.2015 tarihinde üyelikten çekildiği, işyerinde 2039 üyelerinin bulunduğu, son 1 yıl içinde 1084 işçi sendikalarından istifa etse de büyük çoğunluğunun yeniden üye olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davacının …ndan istifa etmesi sonrası üye olduğu anlaşılan … (…) 11.03.2016 tarihli yazı cevabında ise, sendikanın 05.08.2015 tarihinde kurulduğunu, 17.01.2016-17.03.2016 arasında 12 sendika üyesinin üyelikten istifa ettiğini, 17.01.2016 tarihinden önceki üyelik ve istifa bilgilerine sistemde ulaşılamadığını, davacının 10.08.2015 tarihinde sendika üyesi olduğunu bildirmiştir.
Davacı tanıkları beyanlarında, … üyelerince …’e üye olan işçilere baskı yapıldığını, işverenin bu durumu bilmesine rağmen duruma sessiz kalındığını, … üyesi işçileri benzer durumlarda yapılmayan performans düşüklüğü sebebiyle savunma istenilmesi uygulamasının … üyesi işçilere yapıldığını, davacının da bu uygulamalar sonrasında işten çıkarıldığını ifade etmişlerdir. Davalı tanıkları ise, davacının iş akdinin sendika değiştirmesi ile ilgisini olmadığını, işverenin sendika üyeliği konusunda işçilere baskı ve telkinlerinin söz konusu olmadığını beyan etmişlerdir.
Mahkemece sadece davacı tanık beyanları esas alınarak ve davacının sendika değişikliği gerekçe gösterilerek sendikal tazminat istemi kabul edilmişse de yapılan araştırma ve tespitler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece davacı gibi …ndan istifa ederek Tüm …. üye olan başka işçiler bulunup bulunmadığı, var ise bu kişiler bakımından tanık beyanlarında belirtilen şekilde olumsuz tavır ve iş akdinin feshi gibi uygulamaların yapılıp yapılmadığı, sendika değişikliğine rağmen çalışmaya devam edip etmedikleri, … üyesi olup da çalışmaya devam eden kişiler olup olmadığı gibi hususların araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.