Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2016/28559 E. 2016/20993 K. 12.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/28559
KARAR NO : 2016/20993
KARAR TARİHİ : 12.12.2016

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, iş akdinin haksız nedenle sona erdirildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında talep edilen alacaklara uygulanacak faizin türü konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin on birinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir. Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
4857 sayılı Yasanın 34.maddesinde gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanacağı bildirilmiştir. Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacağı da ücret kapsamında olup uygulanacak faiz en yüksek banka mevduat faizidir.

Somut olayda davacı dava dilekçesinde talep ettiği kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarına en yüksek banka mevduat faizi uygulanmasını talep ettiği halde mahkemece yasal faize hükmedilmesi ile gerekçeli karar başlığında dava tarihi olan 05.10.2011 tarihi yerine 10.07.2015 tarihinin yazılması hatalı olmuştur. Ancak bu yanlışlıklar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin a, c ve d alt bentleri tümden çıkarılarak yerine;
“1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
a) Brüt 8.103,80 TL kıdem tazminatının fesih tarihi olan 05.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c) Brüt 7.568,98 TL fazla çalışma ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
d) Brüt 1.183,56 TL ulusal bayram genel tatil ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine”, rakam ve sözcüklerinin yazılmasına , hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.