Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2016/25618 E. 2016/21181 K. 13.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/25618
KARAR NO : 2016/21181
KARAR TARİHİ : 13.12.2016

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı … vekilince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı İdare vekili husumet itirazında bulunmuş olup davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan fesih işlemi geçerli nedene dayanmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Anayasanın 141’nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Diğer taraftan, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Somut olayda mahkeme gerekçesinde davacının isminin … olmasına rağmen Mehtap Tokmar Küçük olarak zikredildiği ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasından öncesi son iki paragrafı incelendiğinde davacının alt işveren olan … işçisi olduğu ve iş akdinin bu işveren tarafından feshedildiği, dolayısıyla feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğünün bu alt işverende olduğu belirtilmiş, son paragrafında ise Defans… ortak girişimi ile davacı arasında iş akdi bulunmaması nedeniyle davacının işe iadesinden dolayı bu ortak girişime dahil şirketlerin bir yükümlülüğünün olmayacağı sonucuna varıldığı belirtilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasının 1.bendinde davacının davalılardan Defance….’ye işe iadesine karar verilmesi yanında, hüküm fıkrasının 4.bendinde de diğer davalı… ortak girişimine yönelik olarak açılan davanın ise reddine karar verilmekle gerekçeli karar ile hüküm fıkrasında arasında çelişki oluştuğu görülmüştür.
Yapılacak iş; bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Davalılardan Defance … ünvanının karar başlığında “Defans” olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olmakla bozma nedeni yapılmamıştır.
O halde davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı … Genel Müdürlüğünün diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı … Genel Müdürlüğüne iadesine, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.