Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2016/22931 E. 2016/21376 K. 19.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/22931
KARAR NO : 2016/21376
KARAR TARİHİ : 19.12.2016

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, görevini yaptığı sırada “önceki bölüme ait teknik yetkileri son görevinde de kullanarak müşteri talebi olmaksızın müşteriye ait bilgileri sorgulayarak bilgi güvenliğini ihlal ettiği” gerekçesiyle işine ihbarsız ve tazminatsız olarak haklı ve geçerli bir nedene dayanılmadan son verildiğini, haklı nedenle fesih yapabilmesi için davalının 6 iş günlük hak düşürücü süreyi kaçırdığını iddia ederek işe iadesini, işe başlatılmaması halinde 8 aylık brüt ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ödeneceğinin belirlenmesini, boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık brüt ücretinin ödenmesinin tespitini talep etmiştir.
Davalı, davacının, 09.10.2014 ve 15.09.2014 tarihinde, rol, görev, yetki ve sorumluluğu dahilinde olmadığını bildiği halde, Ticari Taşıt SF Unvanlı firmanın yetkilisi olarak… üzerine kayıtlı olan hatların isim, kontrat, tarife, borç, ücret içeren fatura bilgilerini ve hat özet bilgilerini, bir önceki iş pozisyonundaki Maya şifresini kullanarak şirket için veri sistemi olan Maya veri sisteminden sorgulayarak tespit ettiğini, tüm bilgileri usulsüz olarak hatların sahipleri ile ilgisi bulunmayan bir başka firma, Yalçınhan Turizm firmasının yetkilisi olan… ile paylaştığını, davacının müşteri şikayetine konu davranışı, şirket içi işleyiş uyarınca sağlıklı bir karar alınabilmesi adına gerekli tüm aşamalarda değerlendirmeye tabi tutulduğunu, sürecin sonunda davacının iş sözleşmesinin şirket etik kurulu kararı uyarınca 09.03.2015 tarihli fesih ihbarnamesi ile feshedildiğini, beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının Binkonut dolmuş hattında çalışan minibüs şoförlerinin kullandıkları telefon hatlarının, Binkonut dolmuş durağının yeni başkanı…’ın bilgisi dahilinde değerlendirdiği, davacının bu yöndeki davranışını müşterinin kişisel bilgilerini 3. kişilerle paylaşma şeklinde değerlendirilemeyeceği, davacının davalı işveren ile hat abonelerinin sözleşmesinin devamı noktasında bu yönde hareket ettiğinin tanık beyanlarıyla anlaşıldığı, bu itibarla davalı işveren tarafından yapılan feshin geçerli fesih kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda, davacının görev tanımına göre yetkisi olmamasına rağmen, aynı işyerindeki önceki görev tanımı çerçevesinde kendisine tanınan müşteri bilgisi sorgulama yetkisinin sistemden kapatılmasının işverence unutulması üzerine, davalının müşterisi… üzerine kayıtlı sahsi kullanımında olan hatları da dahil tüm hatlarına ait abonelik bilgileri ile borç bilgilerini sorgulayarak dava dışı… ile paylaşması üzerine…’nin davalı firmaya davacıyı şikayet ettiği sabit olup, her ne kadar davacı tarafça…’ye ait hatların tamamının Binkonut dolmuş durağı şoförleri tarafından kullanıldığı bu nedenle dolmuş durağının yeni başkanı… ile bu bilgileri paylaştığı iddia olunmuşsa da…’ın beyanlarından, ileride mahsup işlemi yapacakları için…’nin şahsi kullanımındaki hat bilgisini de istedikleri ve davacının bu bilgiyi de verdiği anlaşıldığından bundan bir zarar doğmasa dahi, bu eylemin güven sarsıcı nitelik taşıdığı ve işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceği tespit olunduğundan feshin geçerli nedene dayandığı açıktır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulü cihetine gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Alınması gereken 29,20 TL peşin harçtan yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 62,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
6.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7.Temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19/12/2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.