Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/7146 E. 2016/20450 K. 05.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7146
KARAR NO : 2016/20450
KARAR TARİHİ : 05.12.2016

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, İş sözleşmesinin haksız nedenle işverence feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamında mevcut bulunan ibraname başlıklı belge de ki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti yapılmamış ise de, dosya kapsamındaki kıdem tazminatı bordrosunda ve ihbar tazminatı bordrosunda davacıya 1.969,80 TL kıdem tazminatı ile 1.241,10 TL ihbar tazminatı ödemesinin yapıldığı, ve bunun karşılığında davacının adı ve soyadı ile imzasının bulunduğu anlaşıldığı, söz konusu imzalara yönelik her hangi bir inkar bulunmaması ve yine bilirkişi raporu içeriğine ve davacının alabileceği kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı miktarlarının aynı miktar ve orana yakın hesap edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık, kıdem ve ihbar tazminat bordrolarında ki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve tahakkuk ettirilen miktarların davacıya ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda davacı vekili kıdem ve ihbar tazminat bordrolarındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını bu nedenle hem muhtevasını hem de imzasını kabul etmediklerini, ibranamenin ise işten çıkışla alakalı sigortaya verilecek evrak denilerek imzalatıldığını üzerinin daha sonradan doldurulduğunu iddia etmektedir. Dosya içerisinde yer alan ve el yazılı olmayan ibraname tarihsiz olup herhangi bir miktarda içermemektedir. Davacı vekilinin hem yazılı dilekçesi ile hem de 07.03.2013 tarihli ön inceleme celsesinde verdiği sözlü beyanları incelendiğinde imza itirazının kıdem ve ihbar tazminat bordrolarına yönelik yapıldığı anlaşıldığı halde mahkemece sadece ibraname üzerinde imza incelemesi yaptırılmış ve adli tıp raporunda davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği sonucuna varılmıştır. Davacı tarafın bordrolardaki imzaların kendisine ait olmadığı yönündeki itirazı ise hiç dikkate alınmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, kıdem ve ihbar tazminat bordro asılları davalı şirketten getirtilerek, davacının daha önce resmi kurumlara vermiş olduğu imza örnekleri toplanıp, davacının imza incelemesine esas olacak şekilde imza örnekleri de mahkeme huzurunda alındıktan sonra alanında uzman bilirkişiye imza incelemesi yaptırılarak, bu belgelerin gerçekten davacı tarafından imzalandığı anlaşılır ise; bir mali müşavir bilirkişi seçilerek davalı şirketin ticari kayıtları üzerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle bordrolarda ödendiği belirtilen miktarların ticari defter ve kayıtlarda gösterilip gösterilmediğini tespit ederek sonucuna göre karar vermektir.
Anılan yönler gözetilmeden, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.