Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/6848 E. 2016/6253 K. 15.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6848
KARAR NO : 2016/6253
KARAR TARİHİ : 15.03.2016

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı …. Havalimanında son olarak davalı şirket bünyesinde 28/02/2011 tarihine kadar aralıksız olarak özel güvenlik elemanı statüsünde çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve hafta tatili alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir.
Davacı haftalık vardiyalarla günde 8 saat olmak üzere 08:00-16:00 saatleri arasında olduğunu, ancak davacının öğle yemeği arası kullanmaksızın 19:00-21:00 saatlerine kadar çalıştırıldığını her cumartesi istisnasız 8-10 saat kadar bazı pazarları da aynı şekilde çalıştırıldığını iddia etmiştir.
Davalı davacının fazla mesai ücreti alacağının bulunmadığını , çalışma saatlerinin 12-24 şeklinde vardiyalı olduğunu savunmuştur.
Davacı tanıklarından … vardiyalarla günde 8 saat çalışmaları gerekirken günde 11-12 saat çalıştırıldıklarını vardiya sistemi ile çalıştıklarını, birinci vardiyanın sabah 07.00-akşam 19.00, ikinci vardiyanın akşam 19.00 sabah 07,00 saatleri arasında olduğunu, gündüz vardiyasında çalışanın ertesi gün istirahatli olduğunu, gece vardiyasında çalışanların ise 48 saat izinli olduklarını, günde 12 saat çalıştıklarını, yemek molası olmadığını ayak üstü yediklerini, hafta sonları aynı şekilde çalıştıklarını, diğer tanık …. ise davacının eşi olduğunu günde 12 saat aralıksız çalıştığını, öğle yemeği için öğle tatili olduğunu, hafta sonları da 12 saat vardiyali olarak çalışdığını, diğer tanık …. günde 12 saat aralıksız çalıştıklarını, öğle yemeği için 1,5 saatlik öğle tatilleri olduğunu, hafta sonları da 12 saat aralıksız bir şekilde çalıştıklarını beyan etmişlerdir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı işyerinde 12 saat 1.5 saat ara dinlenmesi yaparak 10.5 saat ve haftada 63 saat çalıştığı, haftada 18 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek fazla mesai ücreti hesaplanmışsa da dosya arasında bulunan vardiya çizelgelerinde davacının bazı dönemlerde 12 saat çalışıp 48 saat dinlendiği, bu çizelgelerin davacı tanığı …. tarafından da doğrulandığı anlaşılmakla bu çizelgeler dikkate alınarak fazla mesai ücret alacağının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.