Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/5656 E. 2015/7113 K. 14.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5656
KARAR NO : 2015/7113
KARAR TARİHİ : 14.04.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalı … vekili Av… tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 14.04.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı … vekili Av… ile davacı müteveffa … mirasçıları …, … adına velayeten kendi adına asaleten … vekili Av… geldiler. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 08.04.2005-05.05.2012 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak son dönem 1.200,00 TL net ücretle çalışmasına karşın sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığını, işe girdiği tarihte asgari ücret alan davacının 2007 yılı başından itibaren 700,00 TL ücret alıp yol ve servis yardımından yararlandığını, güvenlik görevlisi olarak işe girmesine rağmen temizlik, bahçe düzenlemesi ve evrak getir götür işleri de yaptığını, alt işveren … tarafından temizlik elemanı olarak gösterildiğini, servis aracı şoförlüğü de yaptığını, davalının asıl işveren olarak alacaklardan sorumlu olduğunu, çalıştığı süre boyunca hiç yıllık izin kullanmayan davacının alt işveren …’ne ihtar çekerek yıllık izin kullanmak istediği, ayrıca ödenmeyen fazla mesai ücretlerini talep ettiğini, talepleri üzerine işverence azarlandığını ve hakaretlerde bulunulduğunu, bunun üzerine işyerinden ayrıldığınını, kıdem tazminatı ödenmeyen davacının işyerinde 07:30-20:30 saatleri arası çalıştığını, 2011 yılı Mayıs ayına kadar haftanın 6 günü çalışan davacının, bu tarihten sonra cumartesi ve pazar günleri çalışılmadığı halde günde iki saat işyerine geldiğini; ayrıca 2011 yılı Ramazan ve Kurban Bayramlarında üç gün tatil yaptığını, diğer tüm resmi tatil günlerinde çalıştığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının … işçisi olarak çalıştığını,bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, fabrikanın güvenlik işinin uzmanlık gerektirmesi nedeni ile 2004 yılında güvenlik firmasına bırakıldığını, son yıllarda güvenlik firması tarafından tek görevlinin çalıştırıldığını, mesainin 08:00-18:00 saatleri arasında sürdüğünü, 12:30-13:00 saatleri arası yemek yendiğini, mesai bittiğinde alarm sisteminin açıldığını, mesaiye gelindiğinde ise kapatıldığını, cumartesi, pazar ve ulusal bayram, genel tatil günlerinde çalışma olmadığını, davacının 08.04.2005 tarihinden itibaren çalıştığı iddiasının doğru olmadığını, ne kadar ücret aldığını müvekkilinin bilmediğini, yol ve servis yardımı sağlamadıklarını, davacının görevinin güvenliği sağlamak olduğunu ve başka bir iş yapmasının yasa gereği mümkün olmadığını, müvekkili ile güvenlik firması arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının kendisine hakaret edildiği iddiasının kurgu olduğunu, şikayeti üzerine yapılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının aylık ücretinin miktarı ihtilaflıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının fesih tarihindeki ücretinin net 1200,00TL olduğunu iddia etmiştir. Davacı tanıklarından birisi davacının firma tarafından sağlanan ek ödemelerle birlikte ücretinin net 1200,00TL olduğunu söylemiştir. Davalı tanıkları davacının asgari ücret aldığını beyan etmiş, Kuruma da asgari ücret üzerinden bildirim yapılmıştır. Görüldüğü üzere tanık anlatımları ve SGK kayıtlarından hareketle davacının iddia edilen ücretle çalıştığını kabul etmek mümkün değildir. Davacının sunduğu ücrete ilişkin belgede ise, davacının temizlik koordinatörü olduğunun yazılı olması ve davacı tanığının davacının asıl işveren davalı nezdindeki çalışması haricinde çalıştığı firma tarafından sağlanan ek ödemelerle birlikte ücretinin net 1200,00TL olduğunu beyan etmesi karşısında mahkemece bu belgeye itibar edilmemesi yerindedir. Ancak dosyada bulunan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinde çalıştırılacak güvenlik görevlisine ödenecek ücretin belirlenmesi nedeni ile davacının 2007 yılına kadar ücreti asgari ücret; 2007 yılından itibaren ise hizmet alım sözleşmelerinde bir güvenlik görevlisi için kararlaştırılan ücret seviyesi dikkate alınarak tespit edilmeli ve işçilik alacakları da buna göre hesaplanmalıdır.
3-Fazla mesai ile milli bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin hesabı da taraflar arasında ihtilaflıdır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda işyerinde alarm sisteminin kurulduğu tarih olan 2011 yılı Nisan ayına kadar davacının çalışma gün ve saatleri ile fazla mesai süresi hizmet alım sözleşmelerinde belirlenen mesai saatleri dikkate alınarak belirlenmiştir. 2011 yılı Nisan ayından sonra alarm sisteminin devreye girmesi nedeni ile cumartesi ve pazar günlerinde ayrıca milli bayram ve genel tatillerde çalışılmadığı, bu tarihten sonrasına ait hizmet alım sözleşmelerinde de mesai gün ve saatlerinin hafta içi 5 gün 8.00-18.30 olarak belirlendiği görülmektedir. Davacı tanıklarının davacının çalışma gün ve saatlerine ilişkin bilgilerinin 2008 yılına kadar olması, bu tarihten sonrasına ait görgüye dayalı bilgilerinin olmaması, davalı tanıklarının savunmayı teyit eder yönde beyanda bulunmaları karşısında davacının 2011 yılı Nisan ayından itibaren haftada 5 gün 8.00-18.30 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek yasaya uygun ara dinlenme süresi mahsubu ile fazla mesai süresi ve ücreti hesap edilmelidir.
Öte yandan bilirkişinin davacının 2011 yılı Nisan ayından sonra milli bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığını kabul etmesine, dosya kapsamı ile bu hususun sabit olmasına rağmen 2011 yılı Nisan ayından sonrası için de milli bayram-genel tatil çalışma ücreti hesap edilmesi ve mahkemece hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
O halde davacı ve davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, davacılar yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.