Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/5635 E. 2015/7111 K. 14.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5635
KARAR NO : 2015/7111
KARAR TARİHİ : 14.04.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 14.04.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı … vekili Av… ile karşı taraftan davacı … vekili Av… geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 2005 yılından iş akdinin haklı olarak feshedildiği 27/11/2012 tarihine kadar kesintisiz olarak imalat montaj teknik servis elemanı olarak çalıştığını, 8:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını, cumartesi günleri 13:00’e kadar çalışma olduğunu, yarım saat yemek ve 2 kez 15 dakikalık çay molası olduğunu, yemek ve yolun işveren tarafından sağlandığını, son ücretinin 1450 TL olduğunu, 810 TL asgari ücret seviyesinin bankaya yatırıldığını, bakiyesinin elden verildiğini, milli bayramların tamamında çalışma yaptığını, dini bayramların ise ilk günü çalışma yapmadığını,sair günlerde çalıştığını, yıllık izin ücretinin ödenmediğini, ay içerisinde 20 gün şehir dışında kaldığını, şehir dışında tüm mesaisini montaja ayırdığını fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, arıza durumuna göre gece yarısına kadar çalışma da yaptığını, ayda bir hafta evine geldiği zamanların olduğunu, SGK primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmadığını öğrendiğini, fazla çalışma ücretlerinin ödenmesini istediğini ancak ödeme olmaması üzerine hizmet akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 28/9/2007-27/11/2012 tarihleri arasında çalışmasının olduğunu, son brüt ücretinin 1.000,00 TL olduğunu, İzmir 6. İş Mahkemesi’nin 2010/704 E sayılı dosyasında tanık olarak ifade verdiğini, beyanında 8:00-18:00 saatleri arasında çalışma olduğunu, 1 saat yemek ve 15X2 çay molası verildiğini, cumartesi çalışmasının 13:00’te bittiğini, sadece montaj öncesinde hazırlık için fazla çalışma yapıldığını ve ücretinin ödendiğini, montaj süresinde sürekli çalışma olmasına rağmen bazen hiç çalışma olmayan günlerin olduğunu, ayda ortalama bir kez montaja gidildiğini ve 7-10 gün sürdüğünü 3-4 gününde boş geçtiğini, resmi bayramlarda nadiren çalışma olduğunu, 1 Mayısta çalışma olduğunu, %100 zamlı ücretin ödendiğini, dini bayramlarda ise çalışma olmadığını beyan ettiğini, hakim huzurunda yeminli verilmiş ifade ile dava dilekçesinin çelişkili olduğunu, davacıdan daha önce sebebiyet verdiği ve kendileri tarafından ödenen trafik para cezalarının ve son montaj işinden avans artığının kapatılmasının istenmesi üzerine işe gelmediğini, yıllık izinlerin kullandırıldığını ancak belgelerin kaybolduğunu buna ilişkin olarak yemin teklifin de bulunduklarını iddia ile davanın reddini istemiştir.
Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmıştır.
Hesaplamalara esas alınan ücret ihtilaflıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının ücretinin 1.450,00 TL olduğunu iddia etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının başka bir davada tanık olarak verdiği ifadesinde 28.02.2010 tarihi itibari ile net 1000,00 TL ücret aldığını beyan ettiği, bu davada dinlenen davacının makine mühendisi tanığının kendisinin net 1.500,00 TL aldığını beyan etmesi karşısında 2010 yılından itibaren ücretinde yapılmış zamlar dikkate alınarak davacının ücretinin brüt 1450,00 TL olduğu kabul edilmiş ise de bu kabul eksik incelemeye dayalıdır. Davacının iddiası ile davalının savunmasının ve işveren kayıtlarının birbirini tutmaması karşısında davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile meslek odalarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde tahmine dayalı olarak ücretin tespiti hatalı olmuştur.
3-Fazla mesai ücretinin hesabı da taraflar arasında ihtilaflıdır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2009 yılı Temmuz ayından itibaren davacının haftanın 3 günü 8.00-18.00 saatleri arasında; 3 günü 8.00-21.00 saatleri arasıdanda çalıştığı esasına göre ara dinlenme sürelerinin mahsubu ile haftalık 15 saat üzerinden fazla mesai ücreti hesaplanmıştır. Mahkeme ise davacının başka bir işçinin açtığı davadaki tanıklığını dikkate alarak 28.2.2010 tarihinden sonrası için hesap ettiği fazla mesai ücretini hakkaniyet indirimi yaparak hüküm altına almıştır.
Davacı başka bir işçinin açtığı İzmir 6.İş Mahkemesi’nin 2010/704 Esas sayılı davasında tanık olarak alınan beyanında montaj yapılmadığı zamanlar haftada 5 gün 08.00-18.00 saatleri arasında, 1,5 saat ara dinlenme kullanarak, cumartesi günü ise saat 13.00’a kadar çalışıldığını; montaj yapıldığı zamanlar ise fazla mesai yapıldığını, ayda bir hafta ya da 10 gün montaj yapıldığını belirtmiştir. Davacının bu beyanı karşısında mahkemece 28.02.2010 tarihinden sonraya ait fazla mesai ücretinin hesap edilmesi yerindedir. Ancak davacı kendisini bağlayan beyanında ayda bir hafta ya da 10 gün montaj yapıldığını beyan ettiğinden davacının ayda 3 hafta haftanın 5 günü 08.00-18.00 saatleri arasında, cumartesi günü saat 13.00’a kadar; bir hafta ise 08.00-21.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek ara dinlenme sürelerinin mahsubu ile varsa fazla mesai ücreti hesap edilmelidir. Davacının sanki haftanın 3 günü montaj yapmış gibi 08.00-21.00 saatleri arasında çalıştığı kabulüne göre yapılan hesaplamaya itibar edilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, 2 numaralı bozma nedeni ile ilgili eksikliklerin tamamlanmasından sonra 3 numaralı bozma nedenini de kapsayacak şekilde ek hesap raporu almak ve diğer deliller ile birlikte değerlendirerek -davalı lehine oluşan kazanılmış hakları ihlal etmeden- sonuca varmaktır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.