Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/4848 E. 2015/9378 K. 20.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4848
KARAR NO : 2015/9378
KARAR TARİHİ : 20.05.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı işyerinde 09.09.2004-05.01.2012 tarihleri arasında aşçı olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve geçersiz şekilde feshedildiğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda okul olan işyerinde aşçı olarak çalışan davacı aralıksız şekilde çalıştığını iddia etmiş ise de hizmet cetveline göre okulun tatilde olduğu yaz aylarında davacının çalışmasının olmadığı görülmektedir. Nitekim bilirkişi tarafından da davacının hizmet süresi SGK hizmet cetveline göre hesaplanmıştır. Diğer yandan dosyada bulunan 29.06.2006 ve 18.07.2006 tarihli “gider pusulası” başlıklı makbuzlarla davacıya çalışması karşılığı ücret ödemesi yapıldığı ve hizmet cetveline göre bu dönemlerin SGK ya bildirilmediği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş davacının hizmet süresi hesaplanırken bu makbuzların ait olduğu dönemler de dikkate alınarak çıkacak sonuca göre dava konusu alacakların yeniden hesaplanmasıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin davacının hizmet süresinin hatalı hesaplanmış olması doğru olmayıp bozma nedenidir.
3-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Somut olayda davacının yıllık izin ücreti; kullanmadığı yıllık izin gün sayısı giydirilmiş ücretle çarpılmak suretiyle hesaplanmış ve hüküm altına alınmıştır. Oysa yıllık izin ücreti hesaplanırken davacının iş akdinin feshi tarihinde aldığı çıplak ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin fazla miktarda yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.