Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/4824 E. 2015/9262 K. 18.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4824
KARAR NO : 2015/9262
KARAR TARİHİ : 18.05.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, iş akdini fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve ücret alacaklarının ödenmemesi nedeni ile haklı olarak feshettiğini bildirerek kıdem tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ve ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının istifa ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HMK’nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. İki taraf da duruşmada hazır iseler ıslah sözlü olarak yapılabilir. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Ancak, davacı peşin harç yanında başvuru harcını da yatırarak yeni bir talep de bulunması hallerinde ise bir ek dava olarak nitelendirilme hali olayımız dışındadır. Somut olayda dava tümden ıslah edilmediği gibi ıslah harcı ile birlikte başvuru harcı yatırılmadığından dilekçenin bir ek dava dilekçesi olarak kabulü de mümkün değildir. Islah dilekçesi ile talep edilen sefer primi alacağının usulden reddi ile davacının dava açmakta muhtariyetine karar vermek gerekirken sefer primi alacağına ilişkin talebin esastan reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup bozma nedenidir.
3- Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Dairemizce, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde, hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda, mahkeme tarafından benimsenen bilirkişi raporunda; her ne kadar pasaport kayıtlarına göre alacağın belirlendiği belirtilmiş ise de tanık beyanlarına göre hesaplama yapılan ilk rapor gibi davacının 03.09.2010-09.11.2011 tarihleri arasında çalıştığı dönem için ulusal bayram genel tatil ücret alacağı hesaplanmıştır.
Mahkemece; genel tatil ücret alacağı hesaplanan dönemde, davacının uluslararası tır şoförü olarak çalıştığı, bu dönem için yurda giriş çıkış tarihlerinin pasaport kayıtlarından anlaşılabileceği, tanık beyanlarından önce yurda giriş-çıkış kayıtlarının gözetilmesi gerektiği göz ardı edilerek hazırlanan rapora itibar edilerek hüküm kurulması hatalıdır.
Bu nedenle, genel tatil ücret alacağı hesaplanan döneme ait pasaport ve benzeri yurda giriş çıkış kayıtları üzerinde inceleme yapılmalı ve işçinin yurt dışında olduğu süreye rastlayan genel tatil günleri için hesaplamaya gidilmelidir. Davacının yurda giriş çıkış kayıtlarına göre sefer tarihleri belirlendikten sonra sefer dönemlerine denk gelen genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek genel tatil ücreti alacağının hesaplanması yerine yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
4- Davacı işçi 26.12.2012 tarihinde ıslah talebinde bulunmuş ise de; usulüne uygun, süresinde ve doğru bir şekilde ıslah harcının yatırıldığına dair dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır. Yapılacak iş, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından harcın yatırılmadığının anlaşılması halinde ıslah talebinin reddine karar vermektir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde geçerli bir ıslah işleminden bahsedilerek ıslahla artırılan miktarların hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 18/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.