Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/4816 E. 2015/9216 K. 18.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4816
KARAR NO : 2015/9216
KARAR TARİHİ : 18.05.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere göre, davalı …nün aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili davacının farklı taşeron şirketlerde son olarak da …’nin taşeronluğunda …. Sağlık Kültür Daire Başkanlığında (….) 01.12.2004 tarihinde teknisyen olarak çalışmaya başladığını, taşeron firmaların değişmesine karşın müvekkilinin ve diğer işçilerin ve kesintisiz olarak çalıştıklarını, iş akdinin davalı işverence haksız olarak 28.02.2013 tarihinde sona erdirildiğini ancak kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalı ….. vekili davacının hiçbir zaman müvekkili şirket bünyesinde çalışmadığını beyan ederek açılan davanın husumetten reddini istemiştir.
Davalı Üniversite vekili Rektörlüğün ihale makamı olduğunu, yüklenici firma ile idare arasında 4857 sayılı Yasa anlamında asıl- alt işveren ilişkisinin olmadığını, davacı işçiye karşı işveren olmadığı gibi davacı işçiyle de iş akdi yapılmadığını, idarenin bizzat işçi çalıştırmadığından ve ihale usulüyle anahtar teslim bir hizmet aldığından işçilerin bütün hak ve alacaklarında tek muhatabın ihaleyi alan şirket olduğunu, davanın öncelikle husumet yönünden reddinin gerektiğini, taşeron firmalar ile akdedilen sözleşme ve idari şartname de incelendiğinde dava dışı şirketlere bağlı olarak çalışan davacı işçinin işe alınması, sigorta bildirimlerinin yapılması, ücretin belirlenmesi ve ödenmesi, çalıştırılması, izin ve işten çıkarılması gibi yetkilerin tamamının ilgili firmalara ait olduğunu, müvekkili kurumun davacının üzerinde herhangi bir yönetim hakkı bulunmadığını, bu yetkinin tamamen şirketler tarafından kullanıldığını, kaldıki iş akdinin müvekkili kurum tarafından feshedilmediğini, çalıştığı döneme ilişkin alacakların firmalardan talep etmesi gerektiğini belirterek açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iş akdi davalı işveren tarafından haklı bir sebebe dayanmaksızın ve ihbar öneli de tanınmaksızın feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı şirket aleyhine açılan dava yönünden ise, davacının davalı ……. işyerinde hiç çalışmasının bulunmadığı görüldüğünden davalı şirkete yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının çalışma süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece bilirkişi raporu alınmadan resen kıdem ve ihbar tazminatı hesaplaması yapılmıştır.
Mahkemece davacının emeklilik sonrası çalıştığı 01/01/2012-28/02/2013 tarihleri arasında geçen süre 423 gün olduğu halde 790 gün üzerinden hesap yapılması hatalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 18/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.