YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4789
KARAR NO : 2015/9615
KARAR TARİHİ : 21.05.2015
İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, kebap ustası olarak çalıştığını, ücretlerinin sürekli olarak geç ödendiğini, yaz döneminde 14:00 te iş başı yapıp çalışmasının 01:00 e kadar devam ettiğini, kış döneminde ise 13:00 te çalışmaya başladığını, çalışmasının 23:00-23:00′ a kadar devam ettiğini, ancak fazla çalışma ücreti alacağı ile diğer alacaklarının ödenmediğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretinin hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; bir kısım bordrolarda fazla çalışma tahakkuklarının olduğu görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tahakkuku bulunan aylar için davacının iddia ettiği ücret ile bordrolarda gösterilen ücret arasındaki farktan dolayı fark fazla mesai ücreti hesaplanmıştır. Davacı bu fazla mesai tahakkukunu itirazi kayıt koymadan imzalayıp aldığına göre bu aylar için fazla mesai ücretinin farkının hesaplanıp hüküm altına alınması hatalıdır.
3- Davacı tarafça dava, kısmi dava olarak açılmıştır. Mahkemece bazı alacaklar açısından kısmi dava, bazı alacaklar bakımından ise belirsiz alacak davası olarak tavsif edilip ıslaha karşı yapılan zamanaşımı savunması dikkate alınmaması hatalıdır.
4- 6100 sayılı HMK 26. maddesine göre hâkim, kanundaki istisnalar saklı kalmak kaydıyla, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda; davacı taraf 1.000,00 TL olan kıdem tazminatına ilişkin talebini ıslah yoluyla 28.000,00 TL’na çıkarmıştır. Talep dikkate alınmaksızın HMK 26.maddesine aykırı olarak 28.000,00 TL yerine 28.044,87 TL kıdem tazminatına hükmedilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.