Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/4756 E. 2015/9340 K. 20.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4756
KARAR NO : 2015/9340
KARAR TARİHİ : 20.05.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarını talep etmiştir.
Davalılar, davacının iş akdinin devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla mesai yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 6 gün boyunca hafta içi 08.00-18.30 saatleri arası 1 saat ara dinlenmesi yaparak, haftada 12 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Mahkemece davacının fazla mesai alacağı hesaplaması yapılırken davacı tanık beyanlarına itibar edilmiştir. Ancak davacı tanıklarında biri davacının iş yerinde çalışmayan arkadaşı diğer tanık ise davacının annesi olduğundan her iki davacı tanığı da davacının iş yeri koşullarını bilebilecek durumda değillerdir. Bu nedenle davacı tanık beyanlarına itibar edilmesi hatalı olmuştur. Davalı tanığı Yüksek Aslan duruşmadaki beyanında davacının haftada 6 gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını belirtmiştir. Bu davalı tanığının beyanı esas alınarak davacının haftada 6 gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücret alacağının belirlenmesi gerekirken daha fazla miktarda hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, 20.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.