YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/45248
KARAR NO : 2016/7005
KARAR TARİHİ : 24.03.2016
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davalıya ait iş yerinde bir süredir … Sendikası tarafından örgütlenme çalışması yapıldığını ve çok sayıda işçinin sendikaya üye kaydedildiğini, bunu öğrenen işverenin sendikayı iş yerine sokmamak maksadı ile 60 kadar işçinin ve bu arada müvekkilinin iş akdini savunma almadan, yazılı bildirimde bulunmadan, bildirim önellerine uyulmaksızın ve haklı bir nedene dayanılmaksızın feshedildiğini öne sürerek, işverence yapılan feshin geçersiz olduğunun tespitine ve davacının işe iadesine, sendikal faaliyet nedeniyle yapılan fesih göz önüne alınarak davacının işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının, davacının bir yıllık ücretinden az olmamak üzere, aksi takdirde kıdem süresi de dikkate alınarak 8 aylık ücreti tutarında belirlenmesini, dört aylık boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı vekili, iş akdinin davacının yasa dışı grev ve iş bırakma eylemine katılması nedeniyle haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve dinlenen her iki taraf tanıklarının beyanlarına göre, davalı şirketin, aralarında davacının da olduğu işçilerin 2014 yılı maaş farklarını süresinde ödememesi nedeniyle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemeyeceği, işveren feshinin haklı ve geçerli nedenlere dayanmadığı, feshin sendikal nedenle yapıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre; iş akdine, işveren tarafından davacının diğer bir kısım işçilerle birlikte 14.05.2014 ve 15.05.2014 tarihlerinde vardiyaya katılmayarak iş yeri önündeki iş bırakma eylemine katıldığı gerekçesiyle işe devamsızlık ve kanunsuz grev nedeniyle 16.05.2014 tarihinde yazılı olarak son verilmiştir. Somut olayda, davacı ve diğer bir kısım işçilerin iş bırakma eylemi yapıp yapmadıkları, yapmışlarsa nedeni, eylemin davacı ve diğer çalışanların sendika üyesi olmaları veya ücret alacaklarını talep etmeleri nedeniyle işverence iş yerine alınmamaları üzerine mi, yoksa ücretlerinin zamanında yatırılmaması nedeniyle mi ya da iş yerinde çalışan …. isimli sendika üyesi işçinin vardiyasının değiştirilmesini protesto etmek amacıyla mı yapıldığı, davalı işverence yapılan feshin haklı ya da geçerli nedene dayanıp dayanmadığı taraflar arasında ihtilaflıdır.
Davacı, dava dilekçesinde feshe dair olayı anlatmamış sadece sendikal nedenle iş akdinin feshedildiğini öne sürmüştür.
Davalı işveren cevap dilekçesinde, devamsızlık olgusuna dayanmamış; sadece, işçilerin kanunsuz grev eylemine, bu eylem nedeniyle üretimin düşmesine, şirkette telafisi imkansız zarar oluşmasına ve şirketin mağduriyetine neden olunmasına değinmiştir.
Davacının …. çıkışı, davalı işveren tarafından 16.05.2014 tarihinde 29 kod ile kuruma bildirilmiştir.
Sendikal nedenle fesih, kanun dışı grev ve ücretin ödenmemesi nedeniyle yapılacak toplu eylemlerin sonuçları birbirinden oldukça farklıdır.
Mahkemece, tüm deliller toplanmadan, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, tanık beyanları ile yetinilerek davacı ve diğer işçilerin ücretlerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle iş bırakma eylemi yaptıkları, davacının sendikal nedenle fesih iddiasını ispatlayamadığı kabul edilmiş ise de karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Öncelikle işverenin bir kısım işçilerin kanunsuz grev yaptığı iddiasıyla şikayeti esnasında C.Savcılığına sunduğu anlaşılan CD kayıtları ile ilgili bankadan davacının ücret ödeme kayıtları ve ceza dosyası getirtilmeli, işverenden işçinin çalışma dönemine ait tüm ücret bordroları temin edilmeli, ceza dosyasının onaylı bir örneği de dosya arasına alındıktan sonra bu dosya içerisinde bulunduğu anlaşılan CD veya CD’lerin uzman bir bilirkişiye çözümü yaptırılmalı, iş yerinde çalışan 56 işçinin sendikal baskı nedeniyle, işverenin ise kanunsuz grev yapıldığı iddiasıyla Bölge Çalışma Müdürlüğüne yaptıkları başvurular ile ilgili düzenlenen soruşturma raporları ve ceza soruşturmasında alınan ifadeler uyuşmazlığın niteliğinin belirlenmesi yönünden irdelenmeli, iddia edildiği gibi çalışanların iş yerine işverence alınmadığı ya da savunulduğu üzere doğrudan işi bıraktıkları hususu açıklığa kavuşturulmalı, davacının iş bırakma eylemi yaptığı sonucuna varıldığı takdirde, iş bırakma eyleminin başladığı tarihte ücret alacağı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, bu noktada ücret geniş anlamda değerlendirilerek, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi bir alacağın da ücret alacağı olduğu dikkate alınmalı, işçinin 4857 Sayılı Yasa’nın 34. maddesi kapsamında değerlendirilebilecek bir ücret alacağının bulunmaması halinde, bir günden uzun süren eylemin 6356 s.y.nın 58/3 ve 62 maddelerinde tanımlanan “kanunsuz grev” olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.
Mahkemece yapılacak değerlendirmede, sigorta primlerinin eksik veya düşük ücretten yatırılmasının ya da ücretlerin zamanında ödenmemesinin Dairemizin istikrar kazanmış kararlarına göre işçiye ancak haklı fesih imkânı verdiği, ücretin ödenmesi gereken tarihten itibaren 20 gün geçmesine karşın ödenmemesi halinde işçinin iş görme ediminden kaçınma hakkı olduğunu ve toplu bir nitelik kazanması halinde dahi bunun kanun dışı grev sayılamayacağını düzenleyen 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesinin, sigorta primleri eksik ödenen ya da ücreti zamanında ödenmeyen işçiye iş görme ediminden kaçınma hakkı verdiği şeklinde genişletilemeyeceği de gözönünde tutulmalıdır.
Kabul şekline göre de;
Mahkemece, feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Dosya içeriğine göre, davalı tanığı …’ın dahi iş yerinde sendikal baskı ve ayırımcılık olduğunu doğrulaması karşısında, iş yerinde belirtilen tarihlerde iş bırakma eylemine katılan işçilerin toplam sayısı, bunlardan kaç tanesinin sendika üyesi olduğu ve yine eyleme katılıp, iş akdi feshedilen işçi sayısı, ile bunlardan kaçının sendikalı olduğunun araştırılması gerekmektedir. Ayrıca, sendikanın yazı cevabı da yetersiz olup; sendikanın yetki tespiti başvurusunda bulunup bulunmadığı ve yetki alıp almadığı ile iş yerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da iş yerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmesi, sendikaya yeniden ayrıntılı yazı yazılarak, davacının üyelik fişi de getirtilerek toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemece bu araştırmalar yapılmadan davacının sendikal tazminat talebinin reddi yerinde olmamıştır.
Mahkemece, işe iade davasının hukuki niteliği itibariyle bir tespit davası olduğu gözardı edilerek “davanın kısmen kabulüne” karar verilmesi hatalı olduğu gibi, kısmen kabul nedeniyle ayrıca davalı yararına da avukatlık ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 24/03/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.