Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/4370 E. 2015/5917 K. 31.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4370
KARAR NO : 2015/5917
KARAR TARİHİ : 31.03.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 31.03.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı … vekili Av. … ile karşı taraftan davacı … vekili Av. … geldiler. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının, davalı işyerinde 04.01.2003 tarihinden 9.11.2013 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, ancak çalışmalarının kesintili, girdili çıktılı bazen davalı şirketin sahiplerine ait olan Besler Yem Çiftliği üzerinde gösterilmek sureti ile eksik bildirildiğini, davacının ücretinin net 1.270,00 TL olduğunu ancak hiç zam yapılmadığı gibi SGK primlerinin asgari ücret üzerinden gösterildiğini, davalı şirkete ait davacının çalıştığı işyerinin yem fabrikası olduğunu, davacının da paletçi olarak çalıştığını, davacının 9.11.2013 günü bir grup arkadaşı ile birlikte ücretlerine zam yapılması ve fazla mesai ücretlerinin ödenmesini konuşmak için işveren ile görüşmeye gittiklerini, “bizleri 12 saat çalıştırıyorsunuz, fazla mesai vermiyorsunuz, 2 yıldan beri maaşlara zam yapmadınız, 7 ay önce hamalları işten çıkardınız onların işlerini de bedava bize yaptırıyorsunuz, ücretlerimize zam ve fazla mesai ücreti ödenmesini istiyoruz” dediklerini, bunun üzerine işverenin hepsini 1 ay içinde tazminatlarını ödeyeceğini söyleyerek işten çıkardığını, daha sonra açılan telefon üzerine 13.11.2013 günü işyerine 9 günlük ücretlerini almaya gittiklerini, kıdem ve ihbar tazminatlarının 1 ay içinde ödeneceğinin söylendiğini, tazminatların ödenmesini beklerken davacının devamsızlık yaptığını bildiren ihtarname ile karşılaştığını, haftanın 6 günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, ayrıca dini bayramlar dışındaki milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerini tam olarak kullanmadığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının belirttiği tarihte işe başladığını ancak çalışmalarının araklıklı olduğunu, kuruma bildirilmeyen çalışması olmadığını, davacının 11.11.2013 tarihinden 13.11.2013 tarihine kadar diğer işçilerin yönlendirmesi ile işe gelmediğini, davalının tutanak düzenlediğini, 13.11.2013 günü noterden ihtarname göndererek işe davet ettiğini ancak davacının işe gelmediği gibi mazeret de bildirmediğini, bunun üzerine davalının, davacının çıkışını vermek zorunda kaldığını, davacının işi kendisinin bıraktığını akabinde bu davayı açtığını, davacının fazla mesai yaptığına, resmi tatil günlerinde çalıştığına ve yıllık izin kullanmadığına dair iddialarının asılsız ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, asgari ücret ile çalıştığını, vasıfsız bir işçi olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ayrıca bilirkişi raporunda hesap edilen alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı yararına tanık anlatımlarına göre milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti hüküm altına alınmış ise, davalı vekilinin ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı savunması üzerine alınan ek hesap raporuna göre hüküm altına alınması gereken milli bayram ve genel tatil ücreti hakkaniyet indirimsiz 659,70 TL olarak hesap edildiği ve bu miktarın hakkaniyet indirimi ile hüküm altına alınması gerektiği halde, mahkemece ilk raporda hesap edilen miktarın hakkaniyet indirimi yapılmadan davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur.
Öte yandan ek hesap raporunda ıslah zamanaşımı nedeni ile talep edilebilir fazla mesai ücreti 23.788,51 TL olarak hesap edilmiştir. Mahkemece bu miktarın hakkaniyet indirimi uygulanarak ne kadarının talep edilebileceği belirlenerek talep kadarının hüküm altına alınması gerekirken, ileride yeni uyuşmazlıklara ve ihtilaflara neden olacak şekilde davacının talep edebileceği fazla çalışma ücreti alacağı miktarı belirlenmeden talep ettiği miktarın tahsiline karar verilmesi ile yetinilmesi de bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.