Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/41019 E. 2015/25760 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/41019
KARAR NO : 2015/25760
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Mahkemesi : Zonguldak 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 04/11/2014
Numarası : 2013/514-2014/931

Davacı vekili, Dairemizin 8.6.2015 gün ve 2014/21545 – 2015/11347 E – K sayılı Onama kararının maddi hataya dayandığını ileri sürerek, maddi hatanın giderilmesi isteğinde bulunmuştur.
Dairemiz kararında maddi hata yapıldığına dair dilekçede özetle ; davalı T.. M..nün hüküm altına alacaklardan diğer davalı şirketle birlikte asıl işveren sıfatı ile sorumlu tutulması gerektiğini Dairemizin bu hususta emsal kararları bulunduğunu belirtilmiştir.
Dosya ve eklerinin yeniden incelenmesinde; Diaremizin emsal kararları ve 3213 sayılı Maden Kanunu’na 10.6.2010 tarihinde 5995 sayılı Kanunun 17.maddesi ile eklenen Ek 7.maddesine nazara alındığında davalıların sorumluluğunun belirlenmesinde hatalı değerlendirme yapıldığı anlaşıldı. Dairemizin anılan kararının maddi hataya dayandığı görülmekle ortadan kaldırılmalı, davacı ve davalı …. Madencilik Ltd.Şirketinin 04.11.2014 tarihli karara yönelik temyiz itirazları yeniden incelenmelidir.
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalı …. Mad.Taş.İnş.Tur.Gıda Haz.Yem.Zirai Ür.Öğr.Yurt.Tic.ve San.Ltd.Şirketinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2-Davacı vekili, işçilik ücretlerin geç ödenmesi sebebiyle iş akdinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiğini belirterek bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı idare vekili;davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davalı şirket vekili; iş feshinin haklı nedene dayanmadığını beyanla davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davalı idare bakımından davanın husumet yokluğundan reddine, davalı şirket bakımından ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar 3213 sayılı Maden Kanunu’na 10.6.2010 tarihinde 5995 sayılı Kanunun 17.maddesi ile eklenen Ek 7.maddesinde maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişelerle yapmış oldukları rödovans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödovansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” hükmünü öngörmüş ise de, davacının çalışma süresinin bir kısmı Maden Kanunundaki değişiklik öncesi dönem olduğundan davalı TTK. Genel Müdürlüğünün davacının işcilik alacaklarından söz konusu yasal değişikliğe kadar olan dönem bakımından asıl işveren olarak sorumlu tutulması gerekir. Mahkemenin bu yönü gözetmeden davalı TTK. Genel Müdürlüğü yönünden davanın redine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bu durum davacı ile davalı şirketin hak alanını ilgilendirdiğinden bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 08.06.2015 günlü, 2014/21545 E., 2015/11347 K.sayılı onama kararının kaldırılmasına, temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.