Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/40510 E. 2015/26001 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/40510
KARAR NO : 2015/26001
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, iş akdini fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, mobbing uygulanması, çalışma koşullarının işçi aleyhine değiştirilmesi, gerçek dışı bir takım belgelerin zorla imzalatılmak istenmesi nedenleri ile haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı, davacının iş akdinin devamsızlık nedeniyle haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Geniş anlamda ücret alacağı içerisinde yer alan fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının ödenip ödenmediği yukarıdaki ilkeler göz önüne alınarak tespit edilmelidir.
Somut olayda, davalı fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının bordroda tahakkuk ettirilerek banka yoluyla ödendiğini savunmuştur. Dosya içerisinde bulunan bordrolarda fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuk ettirilmiş olup bordroların bir kısmı imzasız olduğu gerekçesi ile dikkate alınmamıştır. Mahkemece bir kısım banka kayıtları getirtilmiş ise de tüm çalışma dönemini kapsamamaktadır. Davalı tarafça temyiz aşamasında da bazı banka kayıtları sunulmuştur. Mahkemece imzalı olmayan bordrolarda tahakkuk ettirilen fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının banka yoluyla ödenip ödenmediği tespit edilerek ödenen aylar dışlanmak suretiyle davacının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacağı bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra çıkacak sonuca göre ilgili talepler hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece davacının 90 gün yıllık izne hak kazandığı 87 gün yıllık izin kullanıp bakiye 3 gün yıllık izin alacağının bulunduğu kabul edilerek yıllık izin alacağı hüküm altına alınmış ise de 2013 yılı 8. Ay bordrosunda 1.007,21 TL yıllık izin alacağı tahakkuku bulunduğu, her ne kadar bordro imzasız olsa da temyiz aşamasında davalı tarafça sunulan banka kayıtlarına göre tahakkuk ettirilen tutarın davacının hesabına yatırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan ödemenin değerlendirilmesi için karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.