Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/38084 E. 2015/20291 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/38084
KARAR NO : 2015/20291
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

Mahkemesi : Tarsus İş Mahkemesi (Müstemir Yekili)
Tarihi : 16/04/2015
Numarası : 2014/128-2015/89

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde çalışmakta iken emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin feshettiğini belirterek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili,görev itirazının yanı sıra esas hakkında da davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının tarım işinde çalıştığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
İş Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50’den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir.
Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde 50 dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66. maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1. Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2. Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3. Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4. Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde,
çalışanların, İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.
Diğer taraftan işçi tarım işinde çalışırken, bu iş dışında tarım işi sayılmayan ek bir görevde çalışabilir (bekçilik, şoförlük vb.). Bu durumda, yaptığı işler arasında hangisinin baskın olduğu açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre görevli mahkeme belirlenmelidir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 23.05.1960 gün ve 11-10 ile 10.05.1974 gün ve 3-44 sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına getirilen düzenlemelerin yine işçiler yararına yorumlanması asıldır.
Somut olayda; Mahkemece davacının tarım işinde çalıştığı ve işyerinde çalışan sayısının 50 den az olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı tanıkları davacının çiftlikte aşçı olarak çalıştığını beyan etmişlerdir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın ‘evdeci’ olarak yemek yapmak, bulaşıkları yıkamak, tavukları yemlenmesi, bakımı, yumurtaları toplamak, ağaç ve çiçeklerin bakımını yapmak görevlerini yerine getirdiğini belirtmiştir. Tanık ifadeleri ve davalı vekilinin beyanı nazara alındığından davacının ağırlıklı olarak aşçılık işi ile uğraştığı sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle Mahkemece tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca davalı G.. Ö.. davanın devamı sırasında vefat etmiş ve dosyaya sunulan veraset ilamı ve mirasçılardan alınan vekalet ile davalı vekili davayı takip etmiş olmasına karşın, davalı-mirasçıların isimlerine karar başlığında yer verilmemesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.