Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/3806 E. 2015/6007 K. 31.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3806
KARAR NO : 2015/6007
KARAR TARİHİ : 31.03.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
I-Davacı; Davalı işyerinde 09.11.1998-13.07.2010 tarihleri arasında çalıştığı sırada işveren tarafından 5 ay sürecek ücretsiz izne ayrılmasının istenmesi üzerine çalışmaya devam etmek istediğini bildirdiğini, işbaşı yapmak için işyerine gelmesine rağmen çalıştırılmadığını, işverenin iş akdini eylemli olarak feshettiğini bildirerek ücret alacağının, yıllık izin ücretinin, TİS farkının, sosyal yardım ücretinin, kıdem zammının, fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; ekonomik krizin atlatılması için işçilerin önemli bir kısmını kısa çalışmaya çıkarttıklarını, işçiler için iş imkanının devamının sağlanması amacıyla işçilerin sezon dönemine kadar ücretsiz izne çıkarılmalarına karar verilerek geçiş sürecini atlatmaya çalıştıklarını, ücretsiz izin dışında başka seçeneğin bulunmadığını, bu durumun kaçınılmaz ve son çare olduğunu, iş akdini sonlandırma iradelerinin bulunmadığından bahisle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Anayasanın 141’nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda; mahkemece, davacının iddiaları ve davalının savunmaları gerekçelendirilip değerlendirilmemiştir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
II-Kabule göre de;
1-Somut olayda; davalı işyerinde kısa çalışma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise süresi vs. belgeler getirtilerek davacının ücret alacağı bulunup bulunmadığı araştırılmadığı gibi, ücret alacağı yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de hatalı olmuştur.

2-Davacının işyerinde uygulanan TİS den kaynaklanan kıdemlilik zammı alacağının bulunup bulunmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacı TİS’de düzenlenen kıdemlilik zammı alacağını talep etmiş ve bilirkişi de kıdemlilik zammı alacağını hesaplamıştır. Davacının kıdem tazminatı zammı talebi bulunmadığı gibi, kıdemlilik zammı alacağının kıdem tazminatı zammı alacağı adı altında hüküm kurulması ve ayrıca bu alacağa iş akdinin fesih tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi işletilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.