Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/3775 E. 2015/7132 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3775
KARAR NO : 2015/7132
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı işyerinde 18.07.2009 -01.11.2012 tarihleri arasında garson olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve geçersiz şekilde feshedildiğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının sezonluk çalıştığını iş sözleşmesinin son olarak askıya alınmasından sonra hiçbir şekilde feshedilmediğini ve davacının askı süresinde dava açarak fesih iradesini ortaya koyması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin de yerinde olmadığını ve başka bir alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının, önceki yıllarda da sezonluk çalıştığı, son olarak iş sözleşmesinin 31.10.2012 tarihinden itibaren askıya alınmasını kabul etmemesinin haklı bir nedeni olamayacağı ve işverenin bu tasarrufunun iş sözleşmesinin feshi anlamına gelmeyeceğinden kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti taleplerinin reddine, fazla mesai ücreti talebinin ise kısmen kabulüne karar vermiştir.
İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın İş Kanununun 14 üncü maddesinin aksine, 4857 sayılı Yasada ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin yasa ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanması gerekir.
4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır.
Somut olayda her ne kadar davacı iş akdinin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiğini iddia etmiş ise de davacının sezonluk olarak çalıştığı ve iş akdini askı süresi içerisinde dava açmak suretiyle kendisinin feshettiği açıktır. Yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere davacının fazla mesai ücreti alacağı bulunduğundan iş akdinin feshi haklı nedene dayandığından kıdem tazminatına hak kazanır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin kıdem tazminatı talebinin reddi hatalıdır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacının haftada 6 gün 08.00-20.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme yapmak suretiyle çalıştığı ve haftada 21 saat fazla mesai yaptığı kabul edimiştir. Oysa aynı işyerinde çalışan başka bir işçinin İzmir 1. İş Mahkemesinin 2012/504 E.-2013/557 K.sayılı dosyası ile açtığı ve Dairemizce de onanan dava dosyasında, davacı işçinin aynı çalışma saatlerinde çalıştığı fakat 2 saat ara dinlenme yapmak suretiyle haftada 15 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Aynı işyerinde çalışan işçilerin aynı çalışma düzenine tabi olacağı açık olup mahkemece bu husus gözetilmeksizin emsal dosyadan farklı olarak, fazla miktarda fazla mesai ücretine hükmedilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 15.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.