Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/35569 E. 2015/19037 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/35569
KARAR NO : 2015/19037
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasındaki işe iade davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibariyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü;
Davacı vekili, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, yapılan fesih işleminin de geçerli nedene dayanmadığını belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Liman İşletmeciliği Vekili, diğer davalı şirket ile yapılan hizmet alımına dair sözleşmenin sona ermesinden yaklaşık 5 ay kadar sonra davacı işçinin iş aktinin sonlandırılmış olduğunu, oysa davalı şirket ile yapılan hizmet alımının sonlandırılması sonrası bir başka şirkete ihale ile işin verildiğini, muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Şirketi vekili, … Limanı dışında herhangi bir yerde davacı ve diğer iş arkadaşlarını istihdam etme olanağı bulunmayan şirketin, davacı da dahil olmak üzere -rızası ve bilgisi dışında işyerini devralan dava dışı … … AŞ işyerinde çalışmaya devam eden işçileri hariç- tüm işçilerinin hizmet akitlerini herhangi bir iş verememesine rağmen tüm ücretlerini ödeyerek – yargı kararı ile yeniden sözleşmesine devam edebilme umudu ile- devam ettirmiş ise de … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.11.2014 tarihli ihtiyadi tedbir kararının kaldırılması ve itirazın reddedilmesi üzerine bu çabasının sonuçsuz kalması, 4857 Sayılı İş Kanununun 29.maddesi uyarınca Türkiye İş Kurumu’na bildirim yapmak ve yasal sürelere uymak suretiyle davacının iş akdinin işyeri kapanışı gerekçesiyle 10.01.2015 tarihinde feshedilmek zorunda kalındığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
Somut olayda davacı beden işçisi olarak davalı … Şirketi bünyesinde diğer davalı … Uluslararası Liman İşl.AŞ’ye ait işyerinde çalışmakta iken davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesi 29.08.2014 tarihinde sonlandırıldığı ve ertesi gün (30.08.2014 tarihinde) dava dışı … Şirketi ile yapılıp bu şirketin işyerinde faaliyetine başladığı anlaşılmıştır.
Hizmet alım sözleşmesinin sonlanıp ihalenin bir başka şirkete verilip bu şirketin de işyerine faaliyetine başlaması üzerine davalı … Şirketi işçilerinin kısa bir süreliğine işyerine giriş kartlarının iptal edildiği ancak daha sonra Valilik izni ile işyerine girebildikleri, bu arada davalı … Şirketinin, hizmet alım ihalesinin iptal edilmesi işlemi ile ilgili olarak … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde diğer davalı aleyhine dava açtığı ve bu davanın da Kasım ayında davalı … Şirketi aleyhine sonuçlandığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Yaklaşık 5 ay süren bu süreçte davalı … Şirketi işçilerinin bir kısmının aşama aşama dava dışı … Şirketi’nde çalışmaya başladığı ancak davacı ve arkadaşlarının ise davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin sonlandırıldığı 29.08.2014 tarihinden itibaren -Valilik izni ile işyerine girmeye başladıkları tarihten itibaren- Liman işyerine gelip iş yapmaksızın ancak davalı … Şirketine ait sosyal alanlarda emre amade -davalılar arasındaki problemlerin çözülüp iş başı yapmayı- şeklinde bekledikleri görülmüştür.
Kaldı ki hizmet alım sözleşmesinin sona erdiği tarihten fesih tarihi olan 10.01.2015 tarihine kadar … prim ödemelerinin yapıldığı ve davalı … Şirketinin beyanına göre de ücretlerinin ödendiği anlaşılmış olup bu hali ile davacı ve arkadaşlarının iş sözleşmelerinin devam ettiği, ortada fiili bir fesihten söz edilemeyeceği açıktır.
Özellikle dinlenen tanık beyanlarından davalılar arasında yaşanan problemlerin çözümü sürecinde işçilerin yaklaşık 5 aylık süreçte limanda iş başı yapmaksızın bekletildikleri, davalılar arasındaki … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde devam eden davanın aleyhe sonuçlanması üzerine de davalı … Şirketinin davacı ve arkadaşlarının iş sözleşmesini 10.01.2015 tarihinde “…firmanın … Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ ile 30.08.2014’den beri yaşanan ihtilafların neden olduğu işyeri kapanışı ve ekonomik durumun bozulması” gerekçesiyle feshedildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı işverenler aleyhine daha önce açılan ve Dairemiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş bulunan bazı dosyalarda işe iade davasının süresinde açılmadığı kabul edilmiş ise de; bu dosyalara ilişkin Dairemiz kararlarında belirtildiği üzere “…alt işveren … işinde çalışan toplam 38 işçi, işyerine gittiklerinde 21.07.2011 tarihinde giriş kartları ellerinden alınarak 23.07.2011 gününden itibaren Limana alınmamak suretiyle iş akitlerinin eylemli olarak son verilmiştir. Bu olgu davacı arkadaşlarının Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne verdikleri şikayet dilekçesi içeriğinden ve Bölge Çalışma Müdürlüğü tespitinden anlaşılmaktadır. Davacı ve arkadaşları açıkça bu tarihte “ polis zoru ile giriş kartları alınarak işten çıkarıldıklarını” beyan etmişlerdir…” şeklinde tespitler olduğu ve bu tespitlerden söz konusu dosyalardaki eylemli fesihlerin davacı ve arkadaşlarının beyanlarından açıkça anlaşıldığı ve dolayısıyla davaların süresinde açılmadığı görülmüştür. ( Bknz, Yargıtay 7 Hukuk Dairesi, 08.03.2013 tarih ve 2013/4944 E-2013/3822 K sayılı ilamı)
Dolayısıyla bu dosyalardaki kabulün mevcut temyize konu dosya yönünden dikkate alınamayacağı anlaşılmıştır. Zira temyize konu bu dosyada ise davacı ve davalı savunmaları ile yukarıda belirtilen hususlar gözetildiğinden iş ilişkisinin henüz devam ettiği ortada olup eylemli fesih halinden söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu tespitlerden sonra davacı ve bazı arkadaşlarının açmış olduğu işe iade davası yönünden davanın süre yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Fesih yönünden yapılan değerlendirmede ise davalı … Şirketi tarafından ileri sürülen fesih gerekçelerinin ispatlanmadığı anlaşılmış olup yapılan fesih işleminin de geçerli nedenlere dayanmadığı anlaşılmıştır.
Feshin geçersiz olduğu tespit edildikten sonra davalılar arasındaki ilişkinin irdelenmesi gereklidir. Davalılar arasındaki asıl-alt işveren ilişkisi 29.08.2014 tarihinde sonlanmıştır. Ertesi gün bir başka taşeron şirket işyerinde faaliyete başlamıştır. Davacının iş aktinin feshi ise davalılar arasındaki ilişkinin sonlandığı tarihten 5 ay kadar sonra feshedildiğinden fesih tarihinde davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisinden söz edilemez. O halde somut olayda davalı … Liman İşl.AŞ’nin asıl işveren olarak sorumluluğu bulunduğundan bahsedilemez. Dolayısıyla işe iade davasının bu işveren yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmeli, işe iade davalı … Şirketine yapılarak maddi sonuçlardan da sadece bu şirketin sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı … Uluslararası İşl.AŞ yönünden DAVANIN HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
3-Davalı şirket kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
4- Davalı … … Liman İşlt.Nak.Turz.San Tic AŞ tarafından yapılan feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen bu işverene İŞE İADESİNE,
5-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
6-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
7-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yapılan 147,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
11-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.