Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/34897 E. 2015/21524 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/34897
KARAR NO : 2015/21524
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının
reddine.
2- Davacı vekili, davacının emekli olması nedeniyle işten çıkarıldığını öne sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, malullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Öte yandan işçinin, sosyal güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından, ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum yada sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar. Faiz başlangıcında da bu tarih esas alınmalıdır.
Somut olayda, mahkemece, iş sözleşmesinin yaşlılık aylığı almak amacıyla davacı yanca feshedildiği gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne ve akdin feshi tarihi olan 04.06.2009 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yönünde hüküm kurulmuştur. Buna göre davacı tarafından emekli olmak suretiyle iş akdi feshedildiğinden davalıya yukarıda belirtildiği şekilde Kurumdan alman bir yazının sunulmak suretiyle bildirildiğine dair dosyada herhangi bir evrak bulunmadığı halde mahkemece faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihi yerine fesih tarihinin kabul edilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının kıdem tazminatına ilişkin 1 .maddesi çıkartılarak yerine,
“1)2.120,11 TL brüt kıdem tazminatı alacağının dava tarihi olan 27.07.2012 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA. peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 04/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.